27
Oca
Kürt sanatçılarımız nereli?
Bir kac tane Ünlülerimizin, nereli oldugunu sizinle paylasmak istedim...
yanlislik varsa kusura bakmayin kendi araştırmam..
Siyar Munzur - Dersim
Hozan Serdar - Dersim
Umut Altincag - Dersim
Rozerin - Dersim
Sewder - Dersim
Ali Asker - Dersim
Hozan Cömert - Dersim
Sipan - Karakocan
Xezal u Delal - Karakocan
Zozan - Karakocan
Maruf - Mus
Delil Dilanar - Mus
Fate - Van
Servet Kocakaya - Bingöl
Nizamettin Aric - Serhat (Agri)
Arzu Sahin - Erzincan
Ferhat Tunc - Dersim
Kawa - Mus
Zinar Sozdar - Karakocan
Ozan Dino - Ardahan
Serhado - aslen Mardinli (Midyat) Isvec baskanti Stochholmda dünyaya geldi
Ciwan Haco - aslen Mardinli ( Qamislo- Suriye)
Hozan Cane - Erzurum
Kemale Amed - Amed Diyarbakir (Baglar)
Hesen Serif - Duhok Kuzey Irak
Ilkay Akkaya - Istanbul
Gule - Erzurum
Diyar - Dersim (Mazgirt)
Ibrahim Rojhilat - Dogubayazit
Süleyman Alpdogan ( Ozan Serhad) - Agri
Sehribana Kurdi - Izmir, aslen Mardinli
Rojda - Siirt
Mikail Aslan - Dersim (Hozat)
Rojhan Beken - Mardin
Mehmet Atli - Diyarbakir
Farqin Azad - Silvan
Dezz Deniz - Mardin (Midyat)
Dengbej Reso - Serhat
Xero Abbas - Qamislo Suriye
Dengbej Sakiro - Serhat
Dr. Xemgin Birhat - Dersim
Fevzi Kilic - Erzurum
Ali Baran - Dersim (Hozat)
Beser Sahin - Silvan
Bülent Turan - Amed Diyarbakir
Ayse San - Amed Diyarbakir
Brader Hozan Brader - Mardin
Aynur Dogan - Dersim
Aram Tigran - Qamislo Suriye
Hasret Gültekin - Sivas
Ahmet Kaya - Malatya
yanlislik varsa kusura bakmayin kendi araştırmam..
Siyar Munzur - Dersim
Hozan Serdar - Dersim
Umut Altincag - Dersim
Rozerin - Dersim
Sewder - Dersim
Ali Asker - Dersim
Hozan Cömert - Dersim
Sipan - Karakocan
Xezal u Delal - Karakocan
Zozan - Karakocan
Maruf - Mus
Delil Dilanar - Mus
Fate - Van
Servet Kocakaya - Bingöl
Nizamettin Aric - Serhat (Agri)
Arzu Sahin - Erzincan
Ferhat Tunc - Dersim
Kawa - Mus
Zinar Sozdar - Karakocan
Ozan Dino - Ardahan
Serhado - aslen Mardinli (Midyat) Isvec baskanti Stochholmda dünyaya geldi
Ciwan Haco - aslen Mardinli ( Qamislo- Suriye)
Hozan Cane - Erzurum
Kemale Amed - Amed Diyarbakir (Baglar)
Hesen Serif - Duhok Kuzey Irak
Ilkay Akkaya - Istanbul
Gule - Erzurum
Diyar - Dersim (Mazgirt)
Ibrahim Rojhilat - Dogubayazit
Süleyman Alpdogan ( Ozan Serhad) - Agri
Sehribana Kurdi - Izmir, aslen Mardinli
Rojda - Siirt
Mikail Aslan - Dersim (Hozat)
Rojhan Beken - Mardin
Mehmet Atli - Diyarbakir
Farqin Azad - Silvan
Dezz Deniz - Mardin (Midyat)
Dengbej Reso - Serhat
Xero Abbas - Qamislo Suriye
Dengbej Sakiro - Serhat
Dr. Xemgin Birhat - Dersim
Fevzi Kilic - Erzurum
Ali Baran - Dersim (Hozat)
Beser Sahin - Silvan
Bülent Turan - Amed Diyarbakir
Ayse San - Amed Diyarbakir
Brader Hozan Brader - Mardin
Aynur Dogan - Dersim
Aram Tigran - Qamislo Suriye
Hasret Gültekin - Sivas
Ahmet Kaya - Malatya
Kürt tarihi hakkında 100 soru
SORULAR
Soru 1-Kürt alfabesi kaç harften olusur?
Yanit 1- Kürt alfabesi 31 harften olusur
Soru-2 Kürt alfabesindeki seslerden kaçi ünlü kaçi ünsüzdür?
Yanit 2- Kürt alfabesinde31 sesten 8'i ünlü, 23'ü de ünsüzdür. Ünlüler a, e, ê, i, î, o, u, û'dir.
Soru 3-Kürt dili hangi dil grubuna girer?
Yanit 3- Kürtçe Hint-Avrupa Dil grubuna girer.
Soru 4- Kürt Latin alfabesini kim yazmistir?
Yanit 4-Mir Celadet Ali Bedirxan
Soru 5- 12 Nisan 1898 yilinda Misir’da yayinlanan ilk Kürt gazetesinin adi nedir?
Yanit 5 Kurdistan’dir
Soru 6- 1960 yilindan önce yayinlanan Kürt gazete ve dergileri hangileridir?
Yanit 6- Kurdistan, Kürt teavun ve terraki gazetesi, Jîyan,Jîn,Yekbûn, Roji Kurd, Hawar, Ronahi, Roja Nû
Soru 7- Sümerce KUR kelimesinden gelen KÜRTlerin bilinen adlari nelerdir?
Yanit 7- Kurti, Karda, Karduk, Gord, Kord, Cardakes, Cyrtii,gortai,gurd,kadu,akrad
Soru 8-Kürtlerin bilinen ilk atalari kimlerdir?
Yanit 8- Subaru, Kurti, Guti, Lulu, Kusi, Kassit, Mitanni, Med, Mannai, Urartu, Karduk, Cyrtii, Gord, Kord, Kardakes v.s bilinen Kürt atalaridir.
9.soru: Kürdistan bölgesine eskiden (kanunî sultan süleymandan önce) ne denirdi.
Yanit 9- Mezopotamya denir.
Soru 1o- Kürt edebiyatinin ilk yazili örnegini Îran’da Arap harfleriyle Kürtçe yazan kimdir?
Yanit 10- Hemadani Baba Tahir’dir.(935-1010)
1.soru: 1400 _1700 yillari arasinda Kurmanci lehceleriyle yazan baslica sair ve düsünürler kimlerdir?
Yanit 1- Elîyê Herîrî (1425-1495), Feqîyê Teyran (1590-1660), Melayê Cizîrî (1570-1640) ve Ehmedê Xanî (1650-1707)'dir.
Soru 2- Ehmedê Xani’nin yazdigi ünlü eserin adi nedir?
Yanit 2- Mem û Zîn’dir.
3.soru: M.Ö 401 yillinda „Onbinlerin dönüsü“adli eserinde Karduklardan bahseden yunanli tarihci kimdir?
Yanit 3- Ksenefon’dur.
Soru 4- Fransa krali 1.Fransuvaya yazdigi mektupta ilk kez Kurdistan kelimesini kullanan Osmanli padisahi kimdir?
Yanit 4- Kanûni Sultan Süeyman’dir.
Soru 5- Ey Kürt Halkı!
İttifakta kuvvet, ittihatta hayat, kardeşlikte saadet, hükümette saadet vardır.Bu söz hangi Kürt büyügüne aittir?
Yanit 5- Bediüzzaman Said-i Kurdi’ye aittir.
Soru 6- Kurdistan hangi antlasma ile Osmanlilar ile Safevi devletleri arasinda ikiye bölündü?
Yanit 6- Kasr-i Sirin Antlasmasi
Soru 7- Kürt Beyliklerinin özerkliğini kabul etmek zorunda kalan Osmanli hükümdari kimdir?
Yanit 7-Yavuz Sultan Selim’dir.
Soru 8- M.Ö 330 yilinda bilinen ilk kürtce siiri kim yazmistir?
Yanit 8- ilk kürtce siir BARABOZ tarafindan yazilmistir.
Soru 9- Kürtlerin ilk tiyatro oyununun adi nedir?
Yanit 9-Memê Alan’dir. 1918 yilinda Ebdurrehim Rehmi yazmistir.
Soru 10- ilk kürtce piyes Bîrina Res i kim yazdi?
Yanit 10- 1959 yilinda Musa Anter yazdi.
Soru 1- 1969 yilinda Ankara’da kurulan ilk kürt ulusal gençlik örgütü DDKO nun açilimi nedir?
Yanit 1- Devrimci Dogu Kültür Ocaklari
Soru 2-Lenin döneminde Nahcivan Karadag Azerbeycan ve Ermenistanla çevrili otonom kürt bölgesinin adi neydi?
Yanit 2- Kurdistana Sor (kizil Kurdistan)du.
Soru 3- 1921 yilinda Ermenistan Kürtleri tarafindan çikarilan gazetenin adi nedir?
Yanit 3- Rêya Teze gazetesidir.
Soru 4- Türkiye’de Kürt karekterlere yer veren ilk Yilmaz Güney filminin adi nedir?
Yanit 4- Seyithan filmidir (1968 yilinda cevrildi)
Soru 5- İlk kürt televizyonu MED kaç yilinda kuruldu?
Yanit 5- MED tv. 1995 yilinda kuruldu.
Soru 6- 22 Ocak 1946 yilinda iran kürdistaninda kurulan Kürt Cumhuriyeti’nin adi nedir?
Yanit 6- Mehabad Kürt Cumhuriyeti’dir.
Soru 7-Mehabat Kürt Cumhuriyetinin kurucusu kimdir?
Yanit 7- Qazi Muhammeddir.
Soru 8- Kürt milli marsi EY REQİP i kim yazmistir?
Yanit 8- Hukukcu ve sair DÎLDAR yazmistir.
Soru 9- Îç Anadolu Kürtleri hangi yüzyilda Osmanlilar tarafindan bu bölgeye sürgün edildi ?
Yanit 9- Kürtler 16.yüzyilda iç bölgelere sürgün edildiler.
Soru 10- îrak kurdistaninda hükümetini kurup 1923 te İngiliz ve Türklerin anlasmalari sonucu devrilen Kürt kahramani kimdir?
Yanit 10- $êx Mehmud Berzenci’dir.
1- 1921 yilinda dogu Kurdistan’da(iran) isyan çikarip Türkiye ve iranin isbirligi ile isyani bastirilan $îkakî a$iretinin lideri kimdir?
Yanit 1-Smail axa SIMKO’dur.
Soru 2- 6 mart 1920 Sivas Erzincan ve Dersim’i de kapsayan Ali$êr önderligindeki Kürt isyaninin adi nedir ?
Yanit 2- KOÇGÎRÎ isyanidir.
Soru 3-Kurdistan’nin resmen 4 parçaya bölünmü$lügü hangi anla$ma ile kesinle$ti ?
Yanit 3- LOZAN payla$im anla$masi.
Soru 4- 17 aralik 1959 yilinda gözaltina alinip Sivastaki kampta tutulan Kürt aydinlarinin davasinin adi nedir?
Yanit 4- 49 lar davasi olarak tarihe gecti.
Soru 5- 49 lar davasinda adi geçen kürt aydinlarindan bazilari kimlerdi ?
Yanit 5-Musa Anter-Naci Kutlay-Sait Kırmızıtoprak, Şerafettin Elçi, Kemal Burkay,Nurettin Yilmaz,Ziya $erefhanoglu,Yasar Kaya-Emin Kotan
Soru 6- 49 lar davasinda gözaltindaki hücrede ölü bulunan kürt aydini kimdi?
Yanit 6- Ankara Hukuk Fakültesi öğrencisi Mardinli Mehmet Emin Batu’ydu.
Soru 7- 2 mart 1994 de tutuklanan kürt milletvekilleri kimlerdi?
Yanit 7-Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak, 9 Haziran 2004'te serbest birakildilar.
Soru 8- 21 Mart 1992'de Cizre ve Şırnak’ta yapilan Newroz kutlamalarinda kaç kisi ödürüldü?
Yanit 8-biri gazeteci İzzet Kezer (Sabah Gazetesi) olmak üzere 57 kişi taranmak kaydiyla yaşamini yitirdi.
Soru 9- 1607 de 26bin insaninin kafasi kesildigi için Lüban’a göç eden kürt asireti hangisidir ?
Yanit 9- CANBOLATlardir.
Soru 10- 1882 yılında Varto-Gimgim’de dogan 14 nisan 1925 te kur$una dizilen AZADÎ örgütü lideri kimdir ?
Yanit-10- Cibîranli Albay Halid Bey’dir.
Soru 1-16 Ocak 1919'da Paris’teki SEVR antlasmasinaOsmanlı delegesi olarak katilip sonra Kürtlerin ve Kürdistan’ın temsilcisi sıfatıyla katıldığını deklere eden kimdir?
Yanit 1- $erif Pa$a (1865-1951)
Soru 2- 13 temmuz 1989 yilinda iran tarafindan Viyana da öldürülen KDP-iran g.sekreteri kimdir?
Yanit 2- Dr.Abdrrahman Qasimilo’dur.
Soru 3-Yazar ve şair olarak da bilinen hukukçu Urfa da 1966 da suikastle öldürülen kürt aydini kimdir ?
Yanit 3- Edip Bucak tir.
Soru 4- Elazig’li,Asil adi Yusuf Ziya olup Paris Kürt Enstitüsünün kurucularindan ve ömrünü kürtlüge adayan aydinimiz kimdir ?
Yanit 4- Dr.Nureddin ZAZA dir.
Soru 5-DDKO nun ilk baskani 1984 te Amed zindaninda i$kence sonucu öldürülen kürt aydini kimdir ?
Yanit 5- NECO yani Necmettin Büyükkaya dir.
Soru 6- Tû-Mirina Kaleki Rind-Siya Evinê romanlarinin yazari 2007 de kaybettigimiz Kürt yazari kimdir ?
Yanit 6- Mehmet UZUN dur.
Soru 7- 16 yasinda pesmerge olup general rütbesine laik 3 devletle savasan KDP-irak g.sekreteri efsanevi kürt lideri kimdir ?
Yanit 7-Molla Mustafa BERZANÎ dir.
Soru 8- Molla M.Berzani ile kazanilan otonomi hakki ne zaman irak tarafindan kabul edidi ?
Yanit 8- 1970 yilinda.
Soru 9- Aslen Siverekli ünlü sinema oyuncusu ve yönetmeni Fransa da sürgünde iken 1984 te kaybettigiz kürt sanatçi kimdir ?
Yanit 9- Yilmaz Güney dir.
Soru 10- Agri isyaninin lideri kimdir ?
Yanit 10- Ihsan Nuri Pa$a dir.
Soru 1- “Zaten sizler yakma ve harap etme konusunda büyük bir söhrete sahipsiniz. Sunu biliniz ki dehset ve insafsizca sömürü ile san ve seref kazanilamaz.”bu söz kime aittir?
Yanit 1- Kürt Teali Cemiyeti baskani Seyit Abdulkadir.
Soru 2- 1750-1779 yillarinda irani yöneten kürt hükümdari kimdir?
Yanit 2- Kerimxan ZEND dir.
Soru 3- Abdulhamit tarafindan tamami Kürtlerden olusturulan alaylarin adi nedir?
Yanit 3- HAMÎDÎYE ALAYLARÎ
Soru 4- Toplami 36 olan Hamidiye alaylarinin liderleri kimlerdi ?
Yanit 4- Ibrahim Begê Milli ve Huseynê Korê Heyderi idiler.
Soru 5- Kürt hükümdari $erefxanê Bedlisi tarafindan 1597 de yazilan kürt tarih kitabinin adi nedir ?
Yanit 5- $EREFNAME dir.
Soru 6- Asli farsca olan $EREFNAME 1971 de kim tarafindan Türkçeye çevrildi ?
Yanit 6- M.Emin BOZARSLAN tarafindan çevrildi.
Soru 7- Aslen Rus olup, Kürtçe’yi öğrendi. Kürtler gibi giyindi, Kafkasya’ya gidip dag tas demeden Kürt asiretlerini dolasip yasamlarini belgeledi.Yasamini Kürtlere adadi.Kimdir bu bilim kadini?
Yanit 7- Tatyana Feodovna dir.
Soru 8- “Türklerle Kürtler aynı okulda okumalidir. Bu Kürtleri Türklestirmek için etkili olacaktir.” Bu söz hangi tc cumhurbaskanina aittir?
Yanit 8- 2.C.baskani Îsmet ÎNÖNÜ’ye aittir.
Soru 9- 4 eylül 1925 te Sêx Said ve 52 arkadasi nerde idam edildiler?
yanit 9-Amed (Diyarbekir) Dag kapi da idam edildiler.
Soru 10- Hangi devletin sinirlari içinde Kürtlerin bir kismi “yabanci”statüsünde görülüp hiçbir haklari yok ve kimliksizdirler?
Yanit 10- Suriye’deki Kürtlerdir.
Soru 1- Büyük kürt sairi CÎGERXWÎN ne zaman yasamini yitirdi?
Yanit 1- 22 ekim 1984 te Cigerxwin vefat etti.
Soru 2- 5000 insanın kimyasal gazlarla yokedildiği HALEPÇE katliami ne zaman yapildi ?
Yanit 2- 16 mart 1988 de Halepçe katliami yapildi.
Soru 3- Eylül 1992 de Berlinde ajanlar tarfindan 2 ark.dasi ile birlikte suikastle öldürülen Dr.Sadik $EREFKENDÎ hangi partinin lideriydi?
Yanit 3- İran Kurdistan Demokrat Partisinin g.sekreteriydi $EREFKENDÎ
Soru 4-Kürtleri zorunlu ikamete tabi tutan Takrir-i Sükûn (Mecburi Îskân)Kanunu ne zaman çikarildi?
Yanit 4- Takrir-i Sükûn kanunu 1932 de çikarildi.
Soru 5- Dünyada ilk fizikçi ve kompüterin alt yapisini bulan 1136-1206 yillarinda yasamis Artukyan kürt bilim adami kimdir?
Yanit 5- îsmailê Cezîrî dir.
Soru 6-Aslen Dersimli, Güney Kurdistanda 1971 de $aibeli bir $ekilde öldürülen kürt aydini dr.$ivanin asil adi nedir?
Yanit 6- Sait KIRMIZITOPRAK tir.
Soru 7- 26 temmuz 1943 te Van’nin Özalp ilçesinde tarlada çalisan 33 kürt köylüsünü öldüren Türk generali kimdir?
Yanit 7- General Mustafa MUGLALI dir.
Soru 8- kürdistan bayragi hangi renklerden olusur.
Yanit 8 – sari, kirmizi, yesil, beyaz.
Soru 9- Günümüzde kullanilan Kürdistan bayragi ilk ne zaman ve kimler tarafindan belirlenmis.
Yanit 9- 1920 yilinda Teskilati Ictimaiye Cemiyeti tarafindan belirlenmistir.
Soru 10- yaklasik 2500 yil kadar önce MED imparatorlugu döneminde kullanilan kürt bayraginda hangi renk ve semboller vardir.
Yanit 10 – Beyaz,sari,yesil ve kirmizi renklerden olusur, aslan, günes ve tac resimleri mevcuttur.
Soru 1- Güney Kurdistan’da 20 yasinda pesmergeye katildi.1974 yilinda G.Kurdistanda idam sehpasina Ey Reqip marsini okuyarak gitti.Kimdir bu Kürt kizi?
Yanit 1- Leyla Qasim’dir bu kahraman Kürt kizi
Soru 2- 24 mart 2006 da Kürtler üzerindeki baskiyi protesto için bedenini atese veren Yunanli kizin adi nedir?
Yanit 2- Yunanli kiz ELEFRERÎYA dir.
Soru 3- Newroza kaynaklik eden destanda zalim DEHAK’a karsi çikan Kürt delikanlisinin adi nedir?
Yanit 3- Demirci KAWA dir.
Soru 4- Marasli büyük bir kürt asiretine reislik yapan ve Fransizlara karsi verdigi mücadele ile destanlasan namli kürt kadini kimdir?
Yanit 4- Fatîma Re$ ( Kara Fatma)dir.
Soru 5- Antep Maras ve Urfa da Fransiz isgaline karsi büyük bir mücadele veren Kürt Kahramani kimdir?
Yanit 5- Molla Mehmed (KARAYILAN)dir.
Soru 6- Latin harfleriyle $am’da yazilan ilk Kürtçe gazetenin adi nedir?
Yanit 6- Latin harflriyle yazilan ilk Kürtçe gazete HAWAR dir.
Soru 7-Müslüman bir aşiret reisinin kizi ile Yezidi Kürt genci arasındaki ask iliskisini anlatan Kürt destaninin adi nedir?
Yanit 7- Dewrêsê Ewdî destanidir.
Soru 8 - Kürt yiğitliğinin tipik bir numunesini sunmaktadır.Küçük yasta öksüz kalip,pek çok aci ve sikinti çektikten sonra,bileği bükülmez bir yiğit olarak ortaya çıkan ve destanlasan kahraman kimdir?
Yanit: 8- Siyabendê Silîvî dir.
Soru 9- Kürt coğrafyasının pek çok yerinde yol kesip haraç almanin doğal bir hak olarak telakki edildiğini ve bunun çok sayıdaki kimsenin günlük geçim kaynağı olduğunu gösteren hikayenin kahramani kimdir?
Yanit 9- Filitê Quto dur.
Soru 10-Kazim Öz’ün yönettigi, Rojda ve Orhan’ın geçirdikleri hızlı değişim sürecini ve öğrenci grubunun başından geçen olayları anlatır. Bu filmin adi nedir?
Yanit 10- Bu filmin adi BAHOZ dur.
Soru 1- 1987-2002 yillari arasinda 14 Kürt ilinde uygulanan olagandisi yönetim yasasini adi neydi?
Yanit 1- OHAL(olaganüstü Hal) yasasiydi.
Soru 2- Kürtçe konuştugu için para cezasi, ahirdaki inegi satilarak tahsil edildi. Bu uygulamalar ne zaman yapildi?
Yanit 2- CHP nin tek parti iktidari döneminde İnönü basbakandi.
Soru 3- Ülkemin Yildizlari filmininin yönetmeni D.Kürdistanli, italyada Calabria film festivalinde jüri özel ödülü alan bayan kürt yönetmen kimdir?
Yanit 3- $irin Cihani dir bu yönetmen.
Soru 4- OHAL döneminde karanlık güçlerin toplu öldürdükleri kisileri gömdükleri ve agitlara konu olan NEWALA QASABA hangi ildedir?
Yanit 4- Siirt ili içindedir NEWALA QESABA
Soru 5- Milli Îbrahim Pasa Destani ve Kürt asiretler üzerine Sosyolojik Tetkikler in yazari, sonra da türkçülügün ideologu olan devsirme kürt kimdir?
Yanit 5- Ziya Gökalp’dir bu devsirme
Soru 6- Mustafa Muğlalı, Şark Islahat Planı, Doğu Mitinglerinin Analizi, Göçebe Kürt Aşiretleri, Doğu Anadolu’nun Düzeni, Bilim yöntemi, Kürtlerin mecburi İskanı, Güneş dil teorisi, Halk fıkrasının Tüzüğü, Kendini Keşfeden Ulus; Zihnimizdeki Karakolların Yıkılması,, Kürt Aydını Üzerine Düşünceler gibi bilimsel azilarlar yazan bilim adami ykimdir?
Yanit 6- Ismail Besikçi’dir.
Soru 7- Sürgün sonucu Kürtlerin yogun olarak bulunduklari içanadoludaki bölgeler hangileridir?
Yanit 7- Haymana, Kulu, Cihanbeyli, Sereflikoçhisar, Kirsehir, Çorum, Havza, Polatli vb.
Soru 8- Kürt Edebiyatının gazel ekolunu temsil eden kimdir?
Yanit 8- Melayê Ciziridir.
Soru 9- Kürtlerin Afrika vahşilerinden-yamyamlardan
farkı yoktur.bu adamalr çiğ et yer ve bulgura katar..bu sözleri 1930 da yazan Türk gazetesi hangisidir?
Yanit 9- Cumhuriyet gazetesi
Soru 10-kürt milliyetçiliğinin temeli olarak sayılabilecek oluşumun adı nedir?
Yanit 10-Xoybûn örgütüdür.
Soru 1-18 mayıs 1982'de Ferhat Kurtay, Esref Anyık, Necmi Önen ve Mahmut Zengin’nin bedenlerini atese vermelerinin nedeni neydi?
Yanit 1- Diyarbakir zindanindaki baskilari protesto etmek için kendilerini yaktilar.(dörtlerin gecesi)
Soru 2- 21 mart 1990´da newroz´un yasaklanmasını prostesto etmek için" Diyarbakir surlarında bedenini ateşe veren Kürt kizinin adi nedir?
Yanit 2- Zekiye Alkan’dir.
Soru 3- 21 mart 1992´de izmir kadifekale´de kendisini yakarak protesto eden Kürt kizi hangisiydi?
Yanit 3- Rah$an Demirel’di
Soru 4- Akdemik dilin KÜRTçe olarak kullanıldığı ilk üniversite 1968 yılında kurulmutur.Bu üniversitenin adi nedir?
Yanit 4- Süleymaniye Üniversitesi’dir.
Soru 5- İlk KÜRTçe mizah deregisi 1955'te yayın hayatına Ankara'da başlamıştır.Bu derginin adi nedir?
Yanit 5- Bu dergi HENEK tir.
Soru 6- Iç Anadolu Kürtlerinin 10 yildan fazladir çikardiklari derginin adi nedir?
Yanit 6- Anatoliya Navin Kürtlerinin sesi olan dergi BIRNEBUN dur.
Soru 7- Kürtlerin aslen Türk olduğunu ileri süren , ilk baskısı 1948’de yapılan Doğu İlleri ve Varto Tarihi isimli kitabının yazari kimdir?
Yanit 7- Mehmet $erif Firat isimli bir Kürt devsirmedir.
Soru 8- Kendisi 12 yasinda iken Kiziltepe de 13 kursunla karanlik güçler tarafindan katledilen Kürt çocugunun adi nedir?
Yanit 8- Ugur KAYMAZ
Soru 9- Nobel edebiyati sahibi İngiliz oyun yazari Kürt dostu Bir Tek Daha", "Dağ Dili", "Oda", "Dogum Günü Partisi", "Kapici", "Aldatma", "Gitgel Dolap", "Issiz Topraklar eserleri sahibi ve 2008 de öldü.Kimdir?
Yanit 9- Herold Pinter dir.
Soru 10- Afganistanda yasayan Kürtlere ne deniyor?
Yanit 10-Brahoyiler , Afganistanda Belucistan bölgesinde yasayan Kürtlerdir.
Soru 1 - 14 Temmuz 1982’de Diyarbakir zindaninda ölüm orucu direnisi sonucunda ölümsüzlesen Kürt gençleri kimlerdi?
Yanit 1-Hayri Durmus, Kemal Pir, Ali Çiçek, ile Akif Yilmaz’di. Saygi ile aniyoruz.
Soru 2- 13 Temmuz 1989 günü Avusturya’nin başkenti Viyana’da iranli ’diplomat’larla yaptigi ’baris görüsmeleri’nde haince bir saldiriya kurban giden iran Kürdistan Demokrat Partisi baskani kimdi?
Yanit 2-Dr. Abdurrahman Qasımlo’ydu, Katledilisinin 20. yılında saygıyla anıyoruz.
Soru 3 - 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal $enlikleri sırasında otelin yakilması sonucu 33 yazar, ozan ve aydinin ve iki otel çalisaninin yanarak hayatlarini kaybettigi otelin adi nedir?.
Yanit 3 – Madimak Oteli. Ölenleri saygi ile aniyoruz.
Soru 4 -.1847 de Yezidi, Hristiyan, Nesturî ve Yakubî Kürtlerden olusan birçok tutsak, kadin ve çocuklarla birlikte Diyarbekir, Musul ve Bagdat pazarlarinda köle olarak satildi..Bu olay hangi padisah döneminde oldu?
Yanit 4- Abdülmecit padisah ve sadrazam Mustafa Resit pasa döneminde.
Soru 5- 11 Aralik 1972 de DDKO (Devrimci Dogu Ocaklari) davasinda yargilanip 1432 yil ceza alan Kürt aydinlari kimlerdi? (66 kisiydiler)
Yanit 5- Musa Anter, Mehdi Zana, Mümtaz Kotan, ibrahim Güçlü, Sait Kirmizitoprak, Mehmet Emin Bozarslan, Tarık Ziya Ekinci, Naci Kutlay ve Kemal Burkay gibi tanınmıs Kürt aydınları da bulunmaktaydı.
Soru 6- Çaldiran Savasi Kürt tarihi açısından önemli bir noktadir.Kurdistan ikiye bölündü. 1639'da Osmanlı ile iran arasındaki sınırı çizen antlasma hangisidir?
Yanit 6- Kasri Sirin antlasmasidir.
Soru 7- 27 Temmuz 1912 –ilk yasal Kürt Talebe Cemiyetî, İstanbul'da kuruldu. Adi nedir?
Yanit 7- Hêvî örgütüdür.
Soru 8- Temmuz 1920 de TC ye karsi ilk milli karekterli Kürt isyani Alisan , Alisêr ve Baytar Nuri tarafindan baslatildi.Bu isyan hangisidir?
Yanit 8- Koçgiri halk ayaklanmasidir.
Soru 9- 1956 - Komela Rewsenbîrî û Hevkarî adlı Kürt örgütü nerede kuruldu?
Yanit 9- Halepçe’ de kuruldu.
Soru 10- 23 Nisan 1924 te Bakanlar Kurulu ve TBMM’nin karariyla Kürt aydinlari sürgüne gönderildiler. Bunlar kaç kisiydiler?
Yanit 10- Cakacı Hamdi Pasa , Xelîl Rehmî Bedirxanî , Süleymaniyeli Kürt Hakki, Mustafa Yamulki Pasa, Mevlanzade Rifat, Kaymakam fettah ,ali ilmi ,revazundulu zeynelabidin olmak üzere 150 kişiydi
Tarihteki Kürt Devletleri
Mahabad Kürt Cumhuriyeti
Qadi Muhammed kürsüde Çarçıra Meydanı’nda Bağımsız Kürdistan Cumhuriyeti’ni ilan ediyor. Kürsünün önünde beyaz elbiseli Mustafa Barzani, sağında Başbakan Hecî Baba
İran’ın 1941 yılı Eylül ayında İngiliz ve Ruslardan müteşekkil itilaf kuvvetleri tarafından işgal edilmesi, İran’ın Kürtler ve aynı yönetim altında yaşayan Azeriler üzerindeki otoritesinin çökmesine yol açtı. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde bu çöküşün en ciddi sonuçlarından biri Ruslar karşısında yenilen ve geri çekilmek zorunda kalan İran kuvvetlerinin geride bıraktığı askerî mühimmatın Kürtlerce ele geçirilmesi oldu. Bu gelişme, Şah Rıza rejimi tarafından zulme uğramış, liderleri zehirlenmiş, asılmış ya da toplu olarak göçe zorlanmış Kürtlerin konumunu bir anda değiştirmekle birlikte bölgedeki dengeleri de alt-üst etmeye yetmişti.İngiliz-Rus işgali sonrası Doğu Kürdistan, Rus Hakimiyet Bölgesi, İngiliz Hakimiyet Bölgesi ve Kürtlerin denetimindeki bir ara bölge olmak üzere üçe bölünmüştü. Denetimsiz kalan bu bölgede güç toplayan Kürtler, Rus ve İngilizlerle görüşerek, İran’ın bölgedeki hakimiyet bağını tamamen ortadan kaldırmak için çeşitli girişimlerde bulunmakta gecikmediler.
İran idaresinin bölgedeki zayıflığı Rusların, Celalî, Şîqaq, Herkî ve diğer birçok aşiretle lokal ilişkiler geliştirmesinin önünü açmıştı. Kürtlerin talepleri Ruslar tarafından ilk başta olumlanmadıysa da ilerleyen zamanlarda Kızıl Ordu’ya tahıl temini ve bölgede güvenliğin Kürt birliklerince sağlanması şartıyla Ruslar, Kürtlere İran ile aralarındaki meseleyi çözme izni verdiler. İngilizler ise Şeyh Mahmud Berzenci’den deneyledikleri sorunlardan dolayı Kürt taleplerine her seferinde olumsuz yanıtlar vermekteydi. Nitekim Kürdistan, bölgedeki diğer ülkeler için de hassas bir konuydu ve İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Britanya, Ortadoğu’da bir risk almak istemiyordu.
aşiretinin liderlerinden Hama Reşit Beg, saygı duymadığını söylediği Irak-İran sınırını geçerek, topraklarına dönmüş ve taraftarlarının yardımıyla Bane ile Zerdeşt bölgelerini kapsayan yarı-özerk bir otorite kurmayı başarmıştı. Yüksek rütbeli bir İran subayını öldürmesine ve isyancı olarak ilan edilmiş olmasına rağmen İran Hükümeti, Hama Reşit’i bölgenin yarı-resmî valisi olarak tanımak zorunda kalmıştı. Yine aynı şekilde Mehmud Axayê Senê’nin kurmuş olduğu hakimiyete İran güçleri müdahele edememişti. 1942 yazında Hama Reşit Beg ile Mehmud Axa arasında ihtilafların ortaya çıkmasıyla İran, Mehmud Axa tarafında yer aldı ve Hama Reşit’in yok edilmesi için gerekli mühimmatı sağladı. Yenilen Hama Reşit, tekrar Irak sınırının diğer tarafına sürüldü. Bir yıl geçmeden İran, kuvvetlerini Mehmud Axa’nın üzerine yöneltti ve sınırın diğer tarafına sığınana kadar peşini bırakmadı.
Bu olayların neticesinde zayıf düşen Kürt birlikleri İran ordusu karşısında tutunamadı ve 1945 Eylül’ü itibariyle Saqiz – Bane – Zerdeşt hattının güneyindeki tüm Kürt bölgelerinin denetimi tekrar İran Hükümeti’nin eline geçti. Geriye kalan bölgelerde yine güçlü bir Kürt varlığının söz konusu olması hasebiyle İran daha çok ilerleyemeden durmak zorunda kaldı. Hattın diğer tarafında kalan Mehabad şehrinde ise Kürt siyasî çalışmaları önemli sonuçlar doğuracaktı.
İşgalin ilk yıllarından beri Kürtlerin siyasi bir varlık gösterdikleri Mehabad şehrinde 16 Ağustos 1943te bir grup Kürt yurtseveri tarafından Komelaya Ciwanê Kurd (Kürt Gençlik Komitesi) kurulmuştu ve faal bir şekilde bağımsız Kürdistan propagandası yapmaktaydı. Değişen dünya dengeleri onlara bu fırsatı verebilirdi. Bu dönemde Kürdistan için iki önemli girişim dikkat çekiyordu. İlki, Rusların 1942de nüfuz sahibi bazı Kürtleri Moskova’ya bir kongreye davet etmesi, ikincisi ise Irak ordusuna mensup üç Kürt subayın Kürdistan’ın bağımsızlığının desteklenmesi karşılığında Almanya’ya karşı verilen savaşta Kürt vatandaşlarının silahlı desteğinin önerilmesi oldu.
Rusya, İran’daki Kürt politikasını 1944te uygulamaya koydu ve Komela’nın başvurusu üzerine Mehabad’a Kürdistan-Sovyet Kültürel İlişkiler Topluluğu (KSKT) adıyla bir şube kurdu. Nitekim, öncesinde bir yeraltı örgütü olan Komela, 6 Nisan 1945te, KTSK’nin binasında yapılan bir törenle tüzüğünü deklere etti. Rızaiye’deki Sovyet Konsolosu ve Sovyet-Azerbaycan Kültürel İlişkiler Topluluğu’nun şefi törenin şeref konuklarıydı. Bu programın en önemli bölümü “Dayika Niştiman” (Anavatan) adlı oyundu. Bu oyunda Kürdistan’ı temsil eden bir yaşlı bir kadın, Irak, İran ve Türkiye’yi temsil eden üç ‘vicdansız’ tarafından tartaklanıyor ve kötü muameleye tabii tutuluyordu. Oyun, ‘Dayika Niştiman’ın oğullarının ortak çabasıyla kurtarılmasıyla bitiyordu. Oyun seyredenleri o kadar etkiliyordu ki hayatları boyunca düşman olmuş kimseler gözyaşları içerisinde birbirlerine sarılıyor ve Kürdistan’ın intikamını almaya hep beraber yemin ediyor, kan davalarından Kürdistan için vazgeçiyorlardı.
Bu dramatik oyunun başarısının yanı sıra bu toplantıdaki en önemli olay, elbette ki Kültür Kurumları başkanı Qadi Muhammed’in Komela’ya kabul edilişiydi. Bu kabul edilişten hemen sonra güçlü kişiliği, karizmatik davranışları ve entelektüel birikimiyle örgüt içinde yükselen Qadi Muhammed, yönetimi tek elde bulundurarak bir Kürdistan politikası belirlemeye başladı.
Qadi Muhammed, 12-15 Eylül 1945 tarihlerinde çeşitli temaslarda bulunmak üzere kuzeni Seyfî Qadi ve Hecî Baba ile birlikte Bakü’ye gitti. Burada Rus yetkililerle görüşmelerde bulunan heyet, Mehabad’a dönüşü ertesi Mizhê Dimoqratî Kurd (Kürdistan Demokrat Partisi) adlı bir parti kurduğunu açıkladı ve bir bildirgeyle Kürt aydın ve soylularına bildirimde bulundu. Açıklama toplantısına katılan bütün Kürtler, oluşuma tam destek sundular ve ortak bir bilgirge yayınlayarak partiye üye oldular. Kısa bir süre içerisinde Iraktaki Kürtlerle diyalog geliştiren parti yöneticileri, Mustafa Barzanî ve peşmergelerini Mehabad’ta bir tören ile karşıladılar.
Tarih, 22 Ocak 1946yı gösterdiğinde Qadi Muhammed, Çarçıra Meydanı’nda Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etti. Mahşerî bir kalabalık ve büyük bir coşkunun hakim olduğu tören Kürdistan için bir dönüm noktası niteliğindeydi.
Kürdistan Milli Meclisi, 11 Şubat 1946da Qadi Muhammed’i Cumhurbaşkanlığına, Hecî Baba’yı Başbakanlığa ve General Mustafa Barzanî’yi de Genelkurmay Başkanlığına, Seyfi Qadi’yı ise Kolluk Kuvvetleri Komutanlığına atadı. Aynı gün, yürütme organları, yargı, askerî ve kültür kurumları kabul edildi. Kürdistan Cumhuriyeti Anayasası ile “milletin meşru egemenliği” garanti altına alınarak Kürtçe resmî dil, üstte kırmızı altta yeşil kuşak üzerine bir güneşin bulunduğu bayrak Kürdistan bayrağı ve Şair Dildar Rauf’un Ey Reqib adlı şiiri milli marş olarak kabul edildi.
Bir süre sonra basın yayın örgütlenmesi yapıldı ve 10 Ocak 1946da yayın hayatına başlamış olan Kurdistan dergisinin yayına devamına ve Kurdistan adlı resmî bir gazetenin çıkarılmasına karar verildi. Kürdistan Milli Meclisi, aldığı kararlar ile eğitim alanında iyileştirme kararı aldı ve genel ve zorunlu ilk öğretimi tesis eden yasalar çıkardı. Fakir ailelerin çocuklarına para yardımı, giyecek ve ders kitapları verildi. Kültürel çalışmaların önemini vurgulayan meclis, ilk olarak iki Kürt şairin, Hejar ile Hêmen’in şiir kitaplarını devlet matbaasında bastırdı. Kısa bir süre içerisinde Kürt okulları kuruldu ve Kürtçe eğitime başlandı. Hawar ve Hilale adıyla iki yeni dergi yayınlandı. 10 Mart’ta ise Sovyetlerin göndermiş olduğu bir verici istasyonu ile Mehabad Radyosu yayın yapmaya başladı.
Bu arada komşu ülkelerin konuyla ilgili tepkileri gecikmedi. Türkiye Başbakanı Mehmet Şükrü Saraçoğlu 6 Mart 1946da, İran ve Rusya’ya, konuya müdahalelerinin olabileceğine dair birer telgraf çekmiş ve gelişmelerin endişe verici olduğunu belirtmişti. İran ise Kürdistan rahatsızlığını Rus ve İngiliz yetkililere bildirmiş ve Sovyetlerin Kürt gücünü kontrol edememesinin tehlikeli sonuçlar doğuracağını beyan etmişti. Bu gelişmeler karşısında Kürdistan Milli Meclisi, İran Hükümeti’ne bir muhtıra çekerek, ülkedeki Kürt sorunun sadece Kürdistan Cumhuriyeti sınırlarıyla değil, ülkenin tümünde yaşayan Kürtlerle ilgili bir iç sorun olduğunu vurguladı ve karşılıklı müzakereler ile Kürtlerin insani haklarının iade edilmesi istendi. Muhtıra, bir Kürdistan Yüksek Konseyi’nin oluşturulmasını teklif etmekteydi ve bu muhtıranın barışa uzatılmış bir el olarak algılanması gerektiği belirtiliyordu.
Tarihler 9 Mayıs 1946yı gösterdiğinde ABD, İngiltere, Türkiye ve İran’ın baskıları sonucu Sovyetler, Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nden desteğini çektiğini Moskova Radyosu’ndan duyurdu. Bunun üzerine ertesi gün Kürdistan Savaş Konseyi, ABD, İngiltere, Türkiye, İran ve S.S.C.B’ye birer ihtar çekerek Kürdistan’ın bağımsızlığı ve milli eğemenliği vurgulandı. ABD ve SSCB’nin bu konuyla ilgili görüş ayrılıkları Soğuk Savaş’ın başlangıç merhalelerinden birini oluşturdu. Bir anda yalnızlaşan Kürtler, serinkanlı davranmak durumundaydılar. Qadi Muhammed, 1 Haziran 1946da Fransız Basın Ajansı’na açıklamada bulundu ve İran Hükümeti’nin İran genelinde demokratik yasaları uygulamasını, Kürtlerin dil, eğitim ve kültürel haklarını tanımasını istedi. Fransız muhabirin Qadi Muhammed’e merkezi hükümetle çatışma tehlikesi ve yabancı müdahale ihtimali ile ilgili bir soru sorması üzerine, Kürdistan Cumhurbaşkanı şu cevabı veriyordu:
“Kürdistan’daki durum Azerbaycan’daki durumdan çok farklıdır. Ülkemiz hiçbir zaman Sovyet askerlerince işgal edilmemiş ve Rıza Şah tahttan indirildiğinden beri, ne jandarm ne de İran ordu birlikleri Kürdistan’a girmişlerdir. Bu sebeple biz, bağımsızız ve kendi irademize sahibiz. Üstelik kim tarafından yapılırsa yapılsın yabancı bir müdahaleye müsamaha göstermeyeceğiz. […] Ancak bilinmelidir ki Amerikalıları ya da Rusları taklit etmek istemiyoruz, fakat medenî ülkelerin hayvanları durumuna düşmeyi de reddediyoruz…”
Ne var ki 10 Aralık 1942de Sovyetler ve İran arasında bir anlaşma sağlandı ve İran, aynı gün Kaflankuh Geçidi’nden Kürtlerle kader birliği yapmakta olan Azerilere saldırdı ve Tebriz’i geri aldı. Bu, başkent Mehabad’ın düştüğü anlamına geliyordu. İran Birlikleri buradan Kürdistan üzerine yürüdü. Qadi Muhammed’in Tahran’daki kardeşi Sadrî Qadi, İran’da bir parlamenterdi ve bu durum üzerine İran ve Kürdistan Hükümeti arasında uzlaşı sağlamaya çalıştı. Nitekim bir barış antlaşması da imzaladılar. Antlaşma gereği General Mustafa Barzanî ve Seyfî Qadi komutalarındaki birlikler etkisiz hale getirilerek başkentin dışına alınmıştı. Yaklaşık bir hafta boyunca İran ve Kürt hükümetleri herhangi bir sorun çıkarmadan kentte sükûneti sağladılar. Fakat 17 Aralık’ta Qadi Muhammed ve kuzeni Seyfî Qadi da dahil olmak üzere Kürdistan Milli Meclisi’nin tüm üyeleri tutuklanarak hapse atıldı. Kentte karışıklık baş gösterdiyse de İranlılar olaya hâkim olmakta gecikmediler ve Mehabad’ın denetimini ele geçirdiler. 30 Aralık 1946da Qadi Muhammed’in kardeşi Sadrî, Tahran’daki evinde tutuklandı ve Mehabad’a getirildi. Usulsüz ve yetkisiz bir mahkeme kuruldu ve Qadi Muhammed, Seyfî Qadi ve Qadi Muhammed’in kardeşi Sadrî ölüm cezasına çarptırıldı. Qadi Muhammed, kardeşinin haksız yere cezalandırıldığını ve bu cezanın affedilmesi gerektiğini ısrarla belirttiyse de karar değişmedi ve üçü de 31 Mart 1947de sıkı koruma altına alınan ve Bağımsız Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nin ilan edildiği Çarçıra Meydanı’nda idam edildiler.
Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılması ve Qadi Muhammed’in asılması bütün Kürtler tarafından üzüntüyle karşılandı. Türkiye ve Irak’ta Kürt bölgelerinde geniş tedbirler alındı. Diyarbakır, İstanbul, Süleymaniye, Bağdat gibi şehirlerde ancak küçük protestolar düzenlenebildi. İran’da sıkıyönetim ilan edildiyse de Luristan’ın Urumabad kasabasında infazlara bir tepki olarak 11 Mayıs 1947de şiddetli bir ayaklanma baş gösterdi. İran askerleri halkın üzerine ateş açtı ve 65 Kürt bu olaylarda hayatını kaybetti. Barzani ve peşmergeleri Irak Kürdistanı’na geçti. Burada sert bir müdahale ile karşılaştılar ve daha önce Irak ordusunda görevli olan ve Barzani’ye katılan 4 Kürt subay bir zaman sonra tutuklandı. 19 Mayıs 1947de İzzet Abdülaziz, Mustafa Xoşnav, Muhammed Mahmud, Hayrullah Abdülkerim adlı bu peşmergeler Bağdat’ta idam edildi. General Mustafa Barzanî, 27 Mayıs’ta yanlarında peşmergeleriyle Moskova’ya doğru yol aldı.
İdamlar üzerine Avrupa’daki Kürtler başta olmak üzere protestolar yapıldı. Avrupa’daki Kürt öğrencilerin yayın organı Kürdistan’ın Sesi’nde ABD, İngiltere ve Irak sert dille eleştirilirken İran için “Haşhaş müptelası monarşist faşistler” ifadesi kullanıldı. Uzun süre ses getiren protestolar ile Qadi Muhammed, Kürdistan’ın ‘ebedî muzaffer’i ilan edildi. Irak’ta idam edilen subaylardan Hayrullah Abdülkerim’in son sözleri Avrupa’daki elçiliklerin binalarına siyah çelenk üzerinde iletildi: ‘Düşmanlarımıza ölüm, Yaşasın Kürdistan!’
Fotoğraflar
1. Mehabad’taki Kürt toplumunun önde gelenleri bir arada – 1944
2. Kürdistan Cumhuriyeti haritası ve özellikleri
3. Komela Başkanı Qadi Muhammed – 1945
4. Kürdistan Cumhurbakanı Qadi Muhammed – Ocak 1946
5. Kürdistan Milli Meclisi’nin açılış töreni – 22 Ocak 1946
6. Bağımsız Kürdistan Hükümet Kabinesi – 11 Şubat 1946
7. Resmi törenden bir görüntü – 22 Ocak 1946
8. Qadi Muhammed, Mehabad Çarşısı’nda halkın sorunlarınlarını dinliyor – Nisan 1946
9. Qadi Muhammed, Fransız Basın Ajansı’na demeç veriyor. Kürdistan’ın bağımsızlığına olan inancı yüz ifadesine yansımış. 1 Haziran 1946 (AFP arşivinden) 10. Kürt liderler idam edildi. Soldan sağa: Seyfi Qadi – Kolluk Kuvvetleri Komutanı, Muhammed Qadi -Kürdistan Cumhurbaşkanı, Sadrî Qadi – İran Parlamentosu üyesi Qadi Muhammed’in kardeşi – 31 Mart 1946
Kaynakça
1. Mehrdad R. Izady, Bir El Kitabı Kürtler, Ağustos 2004
2. Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi, Eylül 2004
3. Elphinston, W. G. “Kurds and The Kurdish Question”, Journal of the Royal Central Asian Society, Temmuz, 1948
4. Rosvelt, Archie. “The Kurdish Republic of Mahabad”, The Middle East Journal, Temmuz, 1947
5. Lambton, Ann. Landlord and Peasant in Persia. Oxford Universty Press, 1953
6. The Daily Express, 16 Mart 1946
7. Stepanov, V. “A Visit to the Kurds” New Times, 8 Haziran 1949
8. Dengê Kurdistan, Sayı 2, Ağustos 1949
9. Adamson, David. The Kurdish War (Londra, 1964)
10. Bermon SoviII, The Royal Air Force, The Middle East and Disarmament, 1919-1934 (Michigan State Universty, 1972)
11. Challiand, Gerard, People Without a Country (Londra, 1980)
12. Eagleton, William, The Kurdish Repuhlic of 1946 (Ox¬ford University Press, 1963)
13. Nuri Paşa İhsan, La Revolt d’Agri Dagh (Universty of Texas Prss, 1989)
14. Roosevelt, Archibold, “The Kurdish Re¬public of Mahabad,” The Middle East Joıımal, cilt I, sayı 3 (Temmuz 1947)
15. Safarastian, Arshak, Kurds and Kurdistan (Londra, 1948)
16. Van Bruinessen, Martin, Ağa, Şeyh ve Devlet, (İstanbul, 2003)
Merwanî Devleti
Ubeydullah bin Bahtişu ile Amid emiri Sadeddin’i gösteren bir minyatür (11. Yüzyıl - BL)
Harput taki Kürt aşiretlerinden Dostkî’lere mensup Ebu Abdullah Şa Baz Bin Dostik tarafından 981 yılında Meya Farqin’de (Diyarbekir-Sîlwan) kurulan Merwanî Kürt Devleti’nin varlığına, 1085***8242;te Selçuklu Emîri Melikşah tarafından son verildi.
990 yılında Hamdanîlerle yapılan bir savaşta Baz ölünce, yerine yeğeni, Merwan’ın oğlu Ali Hasan geçti. Babasına atfen, devlet Merwanî olarak adlandırıldı. Devletin egemenlik alanı kısa bir sürede gelişti. Güneyde Cudî eteklerinden başlayıp Cizre ve Hasankeyf’e, batıda Harput, kuzeyde Malazgirt ve doğuda Hakkâri’ye kadar uzandı. Çoğu tarihçiye göre, Merwanîlerin zenginliğine göz koyan Melikşah, devletin hükümdarlarından Nasır Nizam El-Dewle’ye memleketi paylaşma teklifinde bulundu; fakat bu teklif reddedilince, Melikşah veziri Fahrüldevle yönetiminde büyük bir ordu göndererek Diyarbakır ve Silvan’ı ele geçirirerek hazinedeki 1 milyon altına el koydu. Mervanî ailesini de Bağdat’ın kuzeyinde bulunan Harbe köyüne sürgüne gönderdi.
11. Yüzyıla ait elyazmada batılı bir seyyahın Merwanî’leri konu alan yazısı ve Emir Ebu Nasr’ı gösteren resim
Merwanîler döneminde Kurdistan’da birçok cami, medrese, kervansaray, köprü, hamam, su kanalı yapıldı. Meyafarqîn bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline geldi. Emir Ebu Nasr döneminde kültürel ve edebî çalışmalara önem verildi. Devlete sığınan şairler ve bilim adamları himaye edildi. Bu nedenle El Dela, Tihamî, Ebu Riza, Siman El Hotaci gibi birçok yerli ve yabancı şair, şiirlerinde Emir Ebu Nasr’dan övgü ile söz ederler.
Botan’da Bir Kürdistan Hükümeti
1880'lerde İstanbul'da bulunan Bedirxanîlerin önde gelenleri toplu halde. Oturanlar (soldan sağa): Emin Ali Bey, Ali Şamil Paşa, Bahri Bey. Ayaktakiler (soldan sağa): Murat Remzi Bey, Hasan Bedirxan, Mikdat Mithat Bedirxan ve Kamil Bedirxan.
1803 yılında Cizre’de dünyaya gelen Bedirxan Bey, 18 yaşında (1821) Botan Emirliği’nin başına geçti. Bedirxan Bey çok genç yaşta olmasına rağmen, çevredeki Kürt beylerine iktidarını kabul ettirdi. Osmanlıya asker ve vergi vermeyi reddetti ve bağımsız bir ordu kurup kendi emirliğinin içerisine yeni topraklar katarak genişlemeyi sürdürdü. Kısa bir süre içerisinde Bitlis, hakkari,Muş, Van ve Kars Kürt beyleriyle ittifak sağlayarak Osmanlı eğemenliğine karşı Peymana Pîroz’u (Kutsal Anlaşma) gerçekleştirdi.
Bu birliğe Doğu Kurdistan’ın en büyük Kürt beyliği olan Erdelan Beyliği’ni de dahil ederek, aşiretlerden ortak bir ekip kurdu ve kaleleri gözden geçirip yeni kaleler inşaa etti. Kurulan ordunun askerî gücü arttırılarak, Cizre’de biri barut diğeri tüfek üreten iki atölye kurdu. Yerli uzmanların yetişmesi ve modern savaş taktiklerini öğrenmeleri için Avrupa’ya öğrenciler gönderdi. Ermeni ve Asurilerle antlaşmalar imzalarak onların güçlerini yanına aldı ve Kürtler için gayri müslimlerle evlenmeyi serbest bıraktı. Osmanlı’nın aldığı vergiden çok daha az bir oranla vergi aldığı için halkın sempatisini topladı böylece civar halkların topraklarını da beyliğine kattı. En büyük inin Karadeniz ile Van Gölünü tıpkı yine o zaman yapımı konuşulan Süveyş gibi bir kanalla birleştirerek denizlere açılmak olduğu söylen Bedirxan Bey, ticaretin gelişmesini sağlamak için Van Gölü’nde deniz taşımacılığını geliştirdi ve modern gemi inşa tekniklerini öğrenmeleri için de 140 öğrenciyi İngiltere’ye gönderdi.
Nihayet 1842 yılında bağımsızlık ilan eden Bedirxan Bey, Cizre’yi başkent yaptı Kurdistan bayrağı çekildi. Kürt liderler, Kurdistan hükümetini koruyacaklarına ve Bedirxan Bey’i destekleyeceklerine dair and içtiler. Süreç, Kürt coğrafyasının Osmanlı’dan ayrılması doğrultusunda gelişiyordu. Bu da İstanbul’un yanı sıra bölge üzerindeki çıkar dengelerini sarsacağı için Avrupa devletlerini ürkütüyordu. Batılı misyonerlerin teşvikiyle, Asuriler, Bedirxan Bey ile olan anlaşmalarını bozarak ona olan desteğini geri çektiler. Bu noktadan hareketle, batılı devletlerin sultan üzerindeki baskıları, Osmanlı yöneticilerini Bedirxan Bey’e karşı harekete geçmeye teşvik etti. Mereşal Hafız Paşa, görüşmeler yoluyla Bedirxan Bey’in Osmanlı hakimiyetini tanımasını sağlamakla görevlendirildi. Ne var ki Bedirxan Bey görüşmeleri kabul etmedi ve ne yapıldıysa sultandan gelen teklifleri reddederek Kurdistan’ın bağımsızlığını vurguladı. Tarih, 6 Haziran 1847yi gösterdiğinde Osmanlı ordusu üç koldan başkente saldırıya geçtiler. Harput, Urfa, Diyarbekir, Erzurum, Bağdat ve Musul bölgelerinde bulunan askeri güçler de bu taarruza katıldılar. Osmanlıların sayıca üstünlüğüne rağmen Bedirxan Bey’in kuvvetleri ilk çarpışmada üstünlük elde ettiler. Fakat Bedirxan Bey’in yeğeni ve önemli komutanlarından Yezdan Şer’in esir düşmesi neticesinde gizli cephanelerin yerleri ortaya çıkmış ve silah fabrikası Osmanlılarca ele geçirilmişti. Bu arada Kars, Van ve Muş’ta da Kürt aşiretleriyle Osmanlı askerleri arasında küçük çaplı çatışmalar meydana geliyordu. Bir sonraki çatışmada Kürt beylerinin yardıma geç ulaşması sonucu Bedirxan Bey, kendi birliğiyle Eruh Kalesi’ne çekilmek zorunda kaldı. Osmanlıların kale kuşatması görüşmelere zemin hazırladı 27 Temmuz 1847de Bedirxan Bey, hiçbir askerine dokunulmaması şartıyla teslim oldu. Bedirxan Bey ve ailesi önce İstanbul’a daha sonra da Girit adasına sürgüne gönderildi. Aşırı nemden dolayı hastalanan Bedirxan Bey, Kürdistan’da ölmek istediğini sultana bildirdiyse de bu isteği kabul görülmedi ve Şam’a sürüldü. Son yıllarını burada yaşayan Bedirxan Bey, 1868'de burada öldü.
Eyyûbî Kürt Devleti
Muhteşem Kral olarak bilinen Selahadinê Eyyûbî tarafından Mayıs 1175te kurulan imparatorluk, Selahaddin’in 4 Mart 1193 yılında ölmesi üzerine parçalanmaya başladı.
1137 yılında doğan ve Kürt Revvadî aşiretine mensup Selahaddin çok iyi bir dinî ve askerî eğitim aldı, 1165 yılında Mısır’a vezir seçildi. Yönetimin çeşitli kademelerine yakın akrabalarını yerleştirerek sağlam bir yapı oluşturdu. Fransız ve Bizansların müşterek saldırılarını başarıyla bertaraf eden ve onlar karşısında zaferler elde eden bu komutan, İslam dünyasında kendisine büyük sempati duyulan, tam anlamıyla güçlü bir vezir ve önder durumuna geldi.
Nâşîr salahaddin
Yusuf ibni Eyyub. Bu gelişmelerden sonra Musul’a girerek, Atabekleri ortadan kaldırdı ve ülkesinin sınırlarını Fırat’a kadar genişletti. Sırasıyla kuzey Kurdistan’daki küçük beylikleri ve Kürt aşiretlerini topraklarına katarak kuzeyde Ermenistan’a kadar ilerledi. Kendisine doğuda Dicle’yi sınır alan Eyyûbî İmparatorluğu güneyde Yemen’e, batıda ise Tunus’a kadar uzanıyordu. 1187de Kudûs’ü Hıristiyanların elinden aldı. Merhameti ve adaletiyle Hıristiyanların takdirini kazanan Selahaddin’in bu zaferi İslam dünyasında ona duyulan saygıyı daha da arttırdı ve ölümsüz bir hükümdar yaptı.
Eyyubîler döneminde pek çok Kürt yazar, şair, filozof ve aydın yetişti. İzzeddin Ali, Mecdeddin Ebu Saadet, İbnul Esir el Cizirî bunlardan birkaçıdır.
Bûwêyhan Kürt Devleti
934 yılın Elî Hesen ve kardeşleri Hûsên ile Ehmed tarafından Güneydoğu Kurdistan’da kurulan Bûwyehan Kürt Devleti’ne (Büveyhoğulları, Buyids, Bowyiyun, ***1570;***1604; ***1576;***1608;***1740;***1607;,) Selçuklu emîri Tuğrul Bey tarafından 1050de son verildi. Babaları Buwê Bavê Şûce’den dolayı bu devlete Bûwêyhan adı verilen devlet Şiilik mezhebinin merkezlerinden biri olan devletin kurucuları Şahênşah adıyla bilinmektedirler.
Deylem dağlarında yaşayan bir Kürt aşireti olan Bercenkiaver’e mensup bu kardeşler, kısa bir süre içinde devletin egemenlik alanını güneyde İsfahan ve Şiraz’a, kuzeyde ise Hamedan ve Hazar Denizi’ne kadar genişlettiler. Abbasi halifesi, Ebu Mansur Muhammed El Qahir Billah devletin kısa süre içerisinde büyümesi üzerine bu devletin egemenliğini tanımak zorunda kaldı. Nitekim ilerleyen zamanlarda halifeliğin merkezi Bağdat da Kürt eğemenliğine girdi. 1062de devlet yönetiminde Şahbankara Kürt aşiretinden Lorî Fedlawî’lerin (1156-1424 yılları arasında kurulan Fedlawî Kürt Devleti’nin atalarıdırlar) de söz sahibi olması yönetim biçimi olarak üçlü bir bölgelendirmeyi uygun gören Bûwêyhanlar Deylem, Rey ve Güney Kürdistan merkezli bir yapı kurdular.
Sürekli iç ve dış çatışmalarla uğraştığı için sınırları değiştiği için kültür ve sanatın pek gelişmediği bu devlette savaş kültürü ve silahlanma gelişmişti. Yalnız, Adud üd-Dewle Fana Xusrew’in hükümdarlığı sırasında pek çok cami, hastane, imarathane, yol ve kuyu yapıldı.
Bûweyhanlar sırasıyla şu hükümdarlar tarafından yönetildi.
Ali kurê Buwê (’Imad ed-Dewle) 934-949
Fana Xusrew (’Adud ad-Dewle) 949-983
Şêrzil kurê Fana Xusrew (Şeref ed-Dewle) 983-989
Merzuban kurê Fana Xusrew (Semsam ed-Dewle) 989-998
Fêroz kurê Fana Xusrew (Baha’ ed-Dewle) 998-1012
Bavê Şûce kurê Fêroz (Sultan ed-Dewle) 1012-1024
Bavê Kelcar Merzuban kurê Şûce (Imad el-Din) 1024-1048
Xusrew Fêroz kurê Merzuban (Ebu Nasr el-Melîk el-Rehîm) 1048-1055
Fulad Sultan b. Marzuban (Abu Mansur) 1055-1062
Gorîyan Devleti
Kürt Goran aşiretinden Seyfeddîn Surî, tarafından 1148 yılında kuzeydoğu İran’da kurulan Gor Devleti, Harzemşahlar tarafından 1214'te başkent Firuzkuk’un ele geçirilmesi sonucu yıkıldı. 1148 yılına kadar Selçuklu devletine bağlı bir beylik olan Gorîler Seyfeddîn’in beyliğin başına geçmesiyle birlikte bu tarihte bağımsızlık ilan ettiler.
Sûri, kısa bir süre içerisinde devletinin sınırlarını genişletti. Bağımsızlığından kısa bir süre sonra Gazne’ye bir sefer düzenleyerek burayı fethetti ve Kürt topraklarına kattı. Fakat büyük fetihten bir yıl sonra Gazneli Behram Şah bir ordu toplayarak Gazne’yi geri aldı ve Seyfeddîn Surî’yi işkenceyle öldürdü. Bunun üzerine Seyfeddîn’in kardeşi Eledîn Hûsên, bir intikam saldırısıyla Gazneyi tekrar aldı ve sultanları dahil bütün Gazne halkını kılıçtan geçirdi. Gazne’yi de ateşe vererek yaktı. Bu olaydan sonra kendisine “dünyayı yakan” anlamında Şewater Şah adı verildi. Kendisinden sonra gelen Gor hükümdarı Gıyasuddin Goran, Selçuklu ve Oğuzlarla sürekli çatışma halini şiddetlendirererek 1173'te büyük bir hareket başlattı ve kademeli olarak Gazne, Herat, Multan, Uccah, Siudi, Esaver, Debut ve Lahor şehrini ele aldı ve Gazneli Sultan Mahmud Hanedanlığı’ndan artakalan büyük-küçük bir çok beyliği ortadan kaldırarak, kardeşi Muhammed Gorî’yi (Muizzeddin), Gaznelilerin varisi ilan etti. Muhammed Gorî, 1192'de Kuzey Hindistan ve Bengal’i fethetederek Kudbeddîn Aybeg adlı Türkmen komutanını Delhi’ye genel vali tayin etti. Giyasuddin’in 1202'de, kardeşi Muizzeddin Muhammed Gorî’nin ise 1206'da Türk suikastçiler tarafından öldürülmesi sonucu devlet zayıfladı ve hanedanlık parçalandı. Hanedanlığı devralan Gıyaseddîn Mahmud’un da 1212'de öldürülmesinden sonra yerine geçen oğlu Bahauddîn yoğun saldırılara fazla direnemedi, sonrasında da bir türlü istikrar sağlanamadı ve 1214'te Gor Devleti, başkentin düşmesi sonucu ortadan kaldırıldı.
Hükümdar Giyasuddin’in Herat’ta yaptırdığı Eşler Camii, İslam mimarîsinde bir devrim niteliğindeydi ve mimaride yeniliğin başlangıcı oldu. Yine Delhi’deki mimari yapılar ihtişamıyla göz kamaştırır niteliktedir. Kültür ve sanat yatırımları daha çok mimarî üzerinde gelişen Gorlar’ın döneminde Kürtçe’nin Hawramî olarak da bilinen Gorî lehçesi önem kazandı ve bir çok şair, filozof ve bilim adamı yetişti.
Gurîler sırasıyla şu hükümdarlar tarafından yönetildi.
İzzeddin Hüseyin (1100-1146)
SeyfeddinSuri (1146-1149)
Birinci BehaeddinSam (1149-1149)
Alaeddin Hüseyin (1149-1161)
Seyfeddin Muhammed (1161-1163)
Gıyaseddin Muhammed (1163-1203)
Muizzeddin Muhammed (1203-1206)
GıyaseddinMahmud (1206-1212)
İkinci BehaeddinSam (1212-1213)
AlaeddinAtsız (1213-1214)
AlaeddinMuhammed (1214)
Bamiyan ve Tuharistan’daki Kürt merkezinde de Gurîlerin ikinci bir eyaleti bulunmaktaydı. Bu eyaleti vali statüsünde sırasıyla aşağıdaki isimler yönetmiştir.
Fahreddin Mes’ud (1145-1163)
Şemseddin Muhammed (1163-1192)
Behaeddin Sam (1192-1206)
Celaleddin Ali (1206-1215)
Hamdanî Devleti
Merkezi Güney Kürdistan olan Büyük Hamdanî Kürt Devleti (***1581;***1605;***1583;***1575;***1606;***1610;***1608;***1606; – Hamdanid), 890 yılında Abbasi Halifeliğine bağlı olarak Musul ve Halep çevresinde Hamdan kurê Hamdûn tarafından kuruldu. Önceleri küçük bir egemenlik alanına sahip olan emîrlik, 906 yılında topraklarına Musul, 914 yılındaysa Bağdat’ı kattı. Halifenin desteğiyle kısa sürede egemenlik alanları gelişti ve sırasıyla Halep, Mardin, Cizre, Diyarbekir ve Kerkük’e sahip oldular. Sırasıyla, Hamdan kurê Hamdûn (868-874), Husêyn kurê Hamdan (895-916), Evdillah kurê Hamdan (906-929), Nasir ed-Dewle (929-967), Edîd ed-Dewla (967-980), Bavê Tahir İbrahim kurê El Hesen (989-997), Bavê Evdillah el-Husêyn kurê el-Hesen (989-997) tarafından yönetilen ülke taht anlaşmazlıkları sonucu 945 yılında yönetimini ikiye ayırdıysa da devlet, daha çok Halep merkezli yaşamaya devam etti.
Seyf El Dewle tarafından 945 yılında Halep’teki merkezînden yönetilmeye başlayan devlet aynı yıl Bizans Kralı Romanas’la Ruha’da (Urfa) yaptığı savaşı kazanınca Suriye ve Yukarı Mezopotamya’nın büyük bir bölümüne egemen oldu. Kısa sürede sınırları genişlemesine rağmen Büveyhilerle sürekli olarak çatışma halinde bulunan devlet ilerleyen zamanlarda Arapların da saldırısına uğramaya başladı. Merwanîlerin tarih sahnesine çıkmasıyla bölgedeki etkinliği giderek zayıflamaya başlayan devlet Harput’ta bulunan Kürt aşiretleriyle düştüğü anlaşmazlık sonrası topraklarının büyük bir bölümünü yine Kürtlere kaptırdı ve 1004'te Arap Ukalî Devleti tarafından ortadan kaldırıldı. Halep merkezlî yöneticileri sırasıyla, Sayf el-Dewle (945-967), Saad el-Dewle (967-991), Said el-Dewle (991-1002), Bavê Hasan Elîyê kurê Said (1002-1004) ve Ebul Ma’ali Şerif (1004-1004) olan devletin sınırları içerisinde El Mutanabi, Ebu Farizê Mala ve El Ferabî gibi önemli şair ve bilim adamları yetişti.
Şeddadî Devleti
Şeddadî Devleti, Kürt Revvadî aşiretinden (Selahaddinê Eyyûbî de bu aşirettendir) Muhammed Şeddad tarafından kuruldu. Bu devletin merkezi ilk kurulduğunda Dubeyl Divin’di fakat daha sonra Gence başkent yapılmıştır. Egemenlik alanı Ravvadî aşiretinin yönetimindeki Arran (Güneyde Aras ile kuzeyde Kura ırmakları arasında kalan yer) bölgesi, Nahçîwan, Gence, Berba, Dubeyl ve Beylekan bölgelerinden oluşuyordu. Şeddadî Devleti, 1072'de Anî ve Gence olmak üzere ikiye ayrıldı, 1164'te ise Selçuk kralı Melikşah tarafından ortadan kaldırıldı.
Şeddadi Kürt Devleti’nde sırasıyla şu isimler hükümdarlık etmişti: Ebûlhhesen Elî Leşkerî (971-978), Merzûbanê Mihemed (978-985), Fazlê Mihemed (985-1031), Ebûlfethê Musayê Fazl (1031-1034), Ebulhesan Eli Leşkeri II (1034-1049), Emuşirevanê Leşkerî (1049 – 3 ay), Ebûlsiwar Şawûrê Fazl (1049-1067), Fazlê Şawûr (1067-1073), Fazlê Fazl (1073-1088)
Qadi Muhammed kürsüde Çarçıra Meydanı’nda Bağımsız Kürdistan Cumhuriyeti’ni ilan ediyor. Kürsünün önünde beyaz elbiseli Mustafa Barzani, sağında Başbakan Hecî Baba
İran’ın 1941 yılı Eylül ayında İngiliz ve Ruslardan müteşekkil itilaf kuvvetleri tarafından işgal edilmesi, İran’ın Kürtler ve aynı yönetim altında yaşayan Azeriler üzerindeki otoritesinin çökmesine yol açtı. Kürtlerin yaşadığı bölgelerde bu çöküşün en ciddi sonuçlarından biri Ruslar karşısında yenilen ve geri çekilmek zorunda kalan İran kuvvetlerinin geride bıraktığı askerî mühimmatın Kürtlerce ele geçirilmesi oldu. Bu gelişme, Şah Rıza rejimi tarafından zulme uğramış, liderleri zehirlenmiş, asılmış ya da toplu olarak göçe zorlanmış Kürtlerin konumunu bir anda değiştirmekle birlikte bölgedeki dengeleri de alt-üst etmeye yetmişti.İngiliz-Rus işgali sonrası Doğu Kürdistan, Rus Hakimiyet Bölgesi, İngiliz Hakimiyet Bölgesi ve Kürtlerin denetimindeki bir ara bölge olmak üzere üçe bölünmüştü. Denetimsiz kalan bu bölgede güç toplayan Kürtler, Rus ve İngilizlerle görüşerek, İran’ın bölgedeki hakimiyet bağını tamamen ortadan kaldırmak için çeşitli girişimlerde bulunmakta gecikmediler.
İran idaresinin bölgedeki zayıflığı Rusların, Celalî, Şîqaq, Herkî ve diğer birçok aşiretle lokal ilişkiler geliştirmesinin önünü açmıştı. Kürtlerin talepleri Ruslar tarafından ilk başta olumlanmadıysa da ilerleyen zamanlarda Kızıl Ordu’ya tahıl temini ve bölgede güvenliğin Kürt birliklerince sağlanması şartıyla Ruslar, Kürtlere İran ile aralarındaki meseleyi çözme izni verdiler. İngilizler ise Şeyh Mahmud Berzenci’den deneyledikleri sorunlardan dolayı Kürt taleplerine her seferinde olumsuz yanıtlar vermekteydi. Nitekim Kürdistan, bölgedeki diğer ülkeler için de hassas bir konuydu ve İkinci Dünya Savaşı’nın ilk yıllarında Britanya, Ortadoğu’da bir risk almak istemiyordu.
aşiretinin liderlerinden Hama Reşit Beg, saygı duymadığını söylediği Irak-İran sınırını geçerek, topraklarına dönmüş ve taraftarlarının yardımıyla Bane ile Zerdeşt bölgelerini kapsayan yarı-özerk bir otorite kurmayı başarmıştı. Yüksek rütbeli bir İran subayını öldürmesine ve isyancı olarak ilan edilmiş olmasına rağmen İran Hükümeti, Hama Reşit’i bölgenin yarı-resmî valisi olarak tanımak zorunda kalmıştı. Yine aynı şekilde Mehmud Axayê Senê’nin kurmuş olduğu hakimiyete İran güçleri müdahele edememişti. 1942 yazında Hama Reşit Beg ile Mehmud Axa arasında ihtilafların ortaya çıkmasıyla İran, Mehmud Axa tarafında yer aldı ve Hama Reşit’in yok edilmesi için gerekli mühimmatı sağladı. Yenilen Hama Reşit, tekrar Irak sınırının diğer tarafına sürüldü. Bir yıl geçmeden İran, kuvvetlerini Mehmud Axa’nın üzerine yöneltti ve sınırın diğer tarafına sığınana kadar peşini bırakmadı.
Bu olayların neticesinde zayıf düşen Kürt birlikleri İran ordusu karşısında tutunamadı ve 1945 Eylül’ü itibariyle Saqiz – Bane – Zerdeşt hattının güneyindeki tüm Kürt bölgelerinin denetimi tekrar İran Hükümeti’nin eline geçti. Geriye kalan bölgelerde yine güçlü bir Kürt varlığının söz konusu olması hasebiyle İran daha çok ilerleyemeden durmak zorunda kaldı. Hattın diğer tarafında kalan Mehabad şehrinde ise Kürt siyasî çalışmaları önemli sonuçlar doğuracaktı.
İşgalin ilk yıllarından beri Kürtlerin siyasi bir varlık gösterdikleri Mehabad şehrinde 16 Ağustos 1943te bir grup Kürt yurtseveri tarafından Komelaya Ciwanê Kurd (Kürt Gençlik Komitesi) kurulmuştu ve faal bir şekilde bağımsız Kürdistan propagandası yapmaktaydı. Değişen dünya dengeleri onlara bu fırsatı verebilirdi. Bu dönemde Kürdistan için iki önemli girişim dikkat çekiyordu. İlki, Rusların 1942de nüfuz sahibi bazı Kürtleri Moskova’ya bir kongreye davet etmesi, ikincisi ise Irak ordusuna mensup üç Kürt subayın Kürdistan’ın bağımsızlığının desteklenmesi karşılığında Almanya’ya karşı verilen savaşta Kürt vatandaşlarının silahlı desteğinin önerilmesi oldu.
Rusya, İran’daki Kürt politikasını 1944te uygulamaya koydu ve Komela’nın başvurusu üzerine Mehabad’a Kürdistan-Sovyet Kültürel İlişkiler Topluluğu (KSKT) adıyla bir şube kurdu. Nitekim, öncesinde bir yeraltı örgütü olan Komela, 6 Nisan 1945te, KTSK’nin binasında yapılan bir törenle tüzüğünü deklere etti. Rızaiye’deki Sovyet Konsolosu ve Sovyet-Azerbaycan Kültürel İlişkiler Topluluğu’nun şefi törenin şeref konuklarıydı. Bu programın en önemli bölümü “Dayika Niştiman” (Anavatan) adlı oyundu. Bu oyunda Kürdistan’ı temsil eden bir yaşlı bir kadın, Irak, İran ve Türkiye’yi temsil eden üç ‘vicdansız’ tarafından tartaklanıyor ve kötü muameleye tabii tutuluyordu. Oyun, ‘Dayika Niştiman’ın oğullarının ortak çabasıyla kurtarılmasıyla bitiyordu. Oyun seyredenleri o kadar etkiliyordu ki hayatları boyunca düşman olmuş kimseler gözyaşları içerisinde birbirlerine sarılıyor ve Kürdistan’ın intikamını almaya hep beraber yemin ediyor, kan davalarından Kürdistan için vazgeçiyorlardı.
Bu dramatik oyunun başarısının yanı sıra bu toplantıdaki en önemli olay, elbette ki Kültür Kurumları başkanı Qadi Muhammed’in Komela’ya kabul edilişiydi. Bu kabul edilişten hemen sonra güçlü kişiliği, karizmatik davranışları ve entelektüel birikimiyle örgüt içinde yükselen Qadi Muhammed, yönetimi tek elde bulundurarak bir Kürdistan politikası belirlemeye başladı.
Qadi Muhammed, 12-15 Eylül 1945 tarihlerinde çeşitli temaslarda bulunmak üzere kuzeni Seyfî Qadi ve Hecî Baba ile birlikte Bakü’ye gitti. Burada Rus yetkililerle görüşmelerde bulunan heyet, Mehabad’a dönüşü ertesi Mizhê Dimoqratî Kurd (Kürdistan Demokrat Partisi) adlı bir parti kurduğunu açıkladı ve bir bildirgeyle Kürt aydın ve soylularına bildirimde bulundu. Açıklama toplantısına katılan bütün Kürtler, oluşuma tam destek sundular ve ortak bir bilgirge yayınlayarak partiye üye oldular. Kısa bir süre içerisinde Iraktaki Kürtlerle diyalog geliştiren parti yöneticileri, Mustafa Barzanî ve peşmergelerini Mehabad’ta bir tören ile karşıladılar.
Tarih, 22 Ocak 1946yı gösterdiğinde Qadi Muhammed, Çarçıra Meydanı’nda Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ilan etti. Mahşerî bir kalabalık ve büyük bir coşkunun hakim olduğu tören Kürdistan için bir dönüm noktası niteliğindeydi.
Kürdistan Milli Meclisi, 11 Şubat 1946da Qadi Muhammed’i Cumhurbaşkanlığına, Hecî Baba’yı Başbakanlığa ve General Mustafa Barzanî’yi de Genelkurmay Başkanlığına, Seyfi Qadi’yı ise Kolluk Kuvvetleri Komutanlığına atadı. Aynı gün, yürütme organları, yargı, askerî ve kültür kurumları kabul edildi. Kürdistan Cumhuriyeti Anayasası ile “milletin meşru egemenliği” garanti altına alınarak Kürtçe resmî dil, üstte kırmızı altta yeşil kuşak üzerine bir güneşin bulunduğu bayrak Kürdistan bayrağı ve Şair Dildar Rauf’un Ey Reqib adlı şiiri milli marş olarak kabul edildi.
Bir süre sonra basın yayın örgütlenmesi yapıldı ve 10 Ocak 1946da yayın hayatına başlamış olan Kurdistan dergisinin yayına devamına ve Kurdistan adlı resmî bir gazetenin çıkarılmasına karar verildi. Kürdistan Milli Meclisi, aldığı kararlar ile eğitim alanında iyileştirme kararı aldı ve genel ve zorunlu ilk öğretimi tesis eden yasalar çıkardı. Fakir ailelerin çocuklarına para yardımı, giyecek ve ders kitapları verildi. Kültürel çalışmaların önemini vurgulayan meclis, ilk olarak iki Kürt şairin, Hejar ile Hêmen’in şiir kitaplarını devlet matbaasında bastırdı. Kısa bir süre içerisinde Kürt okulları kuruldu ve Kürtçe eğitime başlandı. Hawar ve Hilale adıyla iki yeni dergi yayınlandı. 10 Mart’ta ise Sovyetlerin göndermiş olduğu bir verici istasyonu ile Mehabad Radyosu yayın yapmaya başladı.
Bu arada komşu ülkelerin konuyla ilgili tepkileri gecikmedi. Türkiye Başbakanı Mehmet Şükrü Saraçoğlu 6 Mart 1946da, İran ve Rusya’ya, konuya müdahalelerinin olabileceğine dair birer telgraf çekmiş ve gelişmelerin endişe verici olduğunu belirtmişti. İran ise Kürdistan rahatsızlığını Rus ve İngiliz yetkililere bildirmiş ve Sovyetlerin Kürt gücünü kontrol edememesinin tehlikeli sonuçlar doğuracağını beyan etmişti. Bu gelişmeler karşısında Kürdistan Milli Meclisi, İran Hükümeti’ne bir muhtıra çekerek, ülkedeki Kürt sorunun sadece Kürdistan Cumhuriyeti sınırlarıyla değil, ülkenin tümünde yaşayan Kürtlerle ilgili bir iç sorun olduğunu vurguladı ve karşılıklı müzakereler ile Kürtlerin insani haklarının iade edilmesi istendi. Muhtıra, bir Kürdistan Yüksek Konseyi’nin oluşturulmasını teklif etmekteydi ve bu muhtıranın barışa uzatılmış bir el olarak algılanması gerektiği belirtiliyordu.
Tarihler 9 Mayıs 1946yı gösterdiğinde ABD, İngiltere, Türkiye ve İran’ın baskıları sonucu Sovyetler, Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nden desteğini çektiğini Moskova Radyosu’ndan duyurdu. Bunun üzerine ertesi gün Kürdistan Savaş Konseyi, ABD, İngiltere, Türkiye, İran ve S.S.C.B’ye birer ihtar çekerek Kürdistan’ın bağımsızlığı ve milli eğemenliği vurgulandı. ABD ve SSCB’nin bu konuyla ilgili görüş ayrılıkları Soğuk Savaş’ın başlangıç merhalelerinden birini oluşturdu. Bir anda yalnızlaşan Kürtler, serinkanlı davranmak durumundaydılar. Qadi Muhammed, 1 Haziran 1946da Fransız Basın Ajansı’na açıklamada bulundu ve İran Hükümeti’nin İran genelinde demokratik yasaları uygulamasını, Kürtlerin dil, eğitim ve kültürel haklarını tanımasını istedi. Fransız muhabirin Qadi Muhammed’e merkezi hükümetle çatışma tehlikesi ve yabancı müdahale ihtimali ile ilgili bir soru sorması üzerine, Kürdistan Cumhurbaşkanı şu cevabı veriyordu:
“Kürdistan’daki durum Azerbaycan’daki durumdan çok farklıdır. Ülkemiz hiçbir zaman Sovyet askerlerince işgal edilmemiş ve Rıza Şah tahttan indirildiğinden beri, ne jandarm ne de İran ordu birlikleri Kürdistan’a girmişlerdir. Bu sebeple biz, bağımsızız ve kendi irademize sahibiz. Üstelik kim tarafından yapılırsa yapılsın yabancı bir müdahaleye müsamaha göstermeyeceğiz. […] Ancak bilinmelidir ki Amerikalıları ya da Rusları taklit etmek istemiyoruz, fakat medenî ülkelerin hayvanları durumuna düşmeyi de reddediyoruz…”
Ne var ki 10 Aralık 1942de Sovyetler ve İran arasında bir anlaşma sağlandı ve İran, aynı gün Kaflankuh Geçidi’nden Kürtlerle kader birliği yapmakta olan Azerilere saldırdı ve Tebriz’i geri aldı. Bu, başkent Mehabad’ın düştüğü anlamına geliyordu. İran Birlikleri buradan Kürdistan üzerine yürüdü. Qadi Muhammed’in Tahran’daki kardeşi Sadrî Qadi, İran’da bir parlamenterdi ve bu durum üzerine İran ve Kürdistan Hükümeti arasında uzlaşı sağlamaya çalıştı. Nitekim bir barış antlaşması da imzaladılar. Antlaşma gereği General Mustafa Barzanî ve Seyfî Qadi komutalarındaki birlikler etkisiz hale getirilerek başkentin dışına alınmıştı. Yaklaşık bir hafta boyunca İran ve Kürt hükümetleri herhangi bir sorun çıkarmadan kentte sükûneti sağladılar. Fakat 17 Aralık’ta Qadi Muhammed ve kuzeni Seyfî Qadi da dahil olmak üzere Kürdistan Milli Meclisi’nin tüm üyeleri tutuklanarak hapse atıldı. Kentte karışıklık baş gösterdiyse de İranlılar olaya hâkim olmakta gecikmediler ve Mehabad’ın denetimini ele geçirdiler. 30 Aralık 1946da Qadi Muhammed’in kardeşi Sadrî, Tahran’daki evinde tutuklandı ve Mehabad’a getirildi. Usulsüz ve yetkisiz bir mahkeme kuruldu ve Qadi Muhammed, Seyfî Qadi ve Qadi Muhammed’in kardeşi Sadrî ölüm cezasına çarptırıldı. Qadi Muhammed, kardeşinin haksız yere cezalandırıldığını ve bu cezanın affedilmesi gerektiğini ısrarla belirttiyse de karar değişmedi ve üçü de 31 Mart 1947de sıkı koruma altına alınan ve Bağımsız Demokratik Kürdistan Cumhuriyeti’nin ilan edildiği Çarçıra Meydanı’nda idam edildiler.
Kürdistan Cumhuriyeti’nin yıkılması ve Qadi Muhammed’in asılması bütün Kürtler tarafından üzüntüyle karşılandı. Türkiye ve Irak’ta Kürt bölgelerinde geniş tedbirler alındı. Diyarbakır, İstanbul, Süleymaniye, Bağdat gibi şehirlerde ancak küçük protestolar düzenlenebildi. İran’da sıkıyönetim ilan edildiyse de Luristan’ın Urumabad kasabasında infazlara bir tepki olarak 11 Mayıs 1947de şiddetli bir ayaklanma baş gösterdi. İran askerleri halkın üzerine ateş açtı ve 65 Kürt bu olaylarda hayatını kaybetti. Barzani ve peşmergeleri Irak Kürdistanı’na geçti. Burada sert bir müdahale ile karşılaştılar ve daha önce Irak ordusunda görevli olan ve Barzani’ye katılan 4 Kürt subay bir zaman sonra tutuklandı. 19 Mayıs 1947de İzzet Abdülaziz, Mustafa Xoşnav, Muhammed Mahmud, Hayrullah Abdülkerim adlı bu peşmergeler Bağdat’ta idam edildi. General Mustafa Barzanî, 27 Mayıs’ta yanlarında peşmergeleriyle Moskova’ya doğru yol aldı.
İdamlar üzerine Avrupa’daki Kürtler başta olmak üzere protestolar yapıldı. Avrupa’daki Kürt öğrencilerin yayın organı Kürdistan’ın Sesi’nde ABD, İngiltere ve Irak sert dille eleştirilirken İran için “Haşhaş müptelası monarşist faşistler” ifadesi kullanıldı. Uzun süre ses getiren protestolar ile Qadi Muhammed, Kürdistan’ın ‘ebedî muzaffer’i ilan edildi. Irak’ta idam edilen subaylardan Hayrullah Abdülkerim’in son sözleri Avrupa’daki elçiliklerin binalarına siyah çelenk üzerinde iletildi: ‘Düşmanlarımıza ölüm, Yaşasın Kürdistan!’
Fotoğraflar
1. Mehabad’taki Kürt toplumunun önde gelenleri bir arada – 1944
2. Kürdistan Cumhuriyeti haritası ve özellikleri
3. Komela Başkanı Qadi Muhammed – 1945
4. Kürdistan Cumhurbakanı Qadi Muhammed – Ocak 1946
5. Kürdistan Milli Meclisi’nin açılış töreni – 22 Ocak 1946
6. Bağımsız Kürdistan Hükümet Kabinesi – 11 Şubat 1946
7. Resmi törenden bir görüntü – 22 Ocak 1946
8. Qadi Muhammed, Mehabad Çarşısı’nda halkın sorunlarınlarını dinliyor – Nisan 1946
9. Qadi Muhammed, Fransız Basın Ajansı’na demeç veriyor. Kürdistan’ın bağımsızlığına olan inancı yüz ifadesine yansımış. 1 Haziran 1946 (AFP arşivinden) 10. Kürt liderler idam edildi. Soldan sağa: Seyfi Qadi – Kolluk Kuvvetleri Komutanı, Muhammed Qadi -Kürdistan Cumhurbaşkanı, Sadrî Qadi – İran Parlamentosu üyesi Qadi Muhammed’in kardeşi – 31 Mart 1946
Kaynakça
1. Mehrdad R. Izady, Bir El Kitabı Kürtler, Ağustos 2004
2. Wadie Jwaideh, Kürt Milliyetçiliğinin Tarihi, Eylül 2004
3. Elphinston, W. G. “Kurds and The Kurdish Question”, Journal of the Royal Central Asian Society, Temmuz, 1948
4. Rosvelt, Archie. “The Kurdish Republic of Mahabad”, The Middle East Journal, Temmuz, 1947
5. Lambton, Ann. Landlord and Peasant in Persia. Oxford Universty Press, 1953
6. The Daily Express, 16 Mart 1946
7. Stepanov, V. “A Visit to the Kurds” New Times, 8 Haziran 1949
8. Dengê Kurdistan, Sayı 2, Ağustos 1949
9. Adamson, David. The Kurdish War (Londra, 1964)
10. Bermon SoviII, The Royal Air Force, The Middle East and Disarmament, 1919-1934 (Michigan State Universty, 1972)
11. Challiand, Gerard, People Without a Country (Londra, 1980)
12. Eagleton, William, The Kurdish Repuhlic of 1946 (Ox¬ford University Press, 1963)
13. Nuri Paşa İhsan, La Revolt d’Agri Dagh (Universty of Texas Prss, 1989)
14. Roosevelt, Archibold, “The Kurdish Re¬public of Mahabad,” The Middle East Joıımal, cilt I, sayı 3 (Temmuz 1947)
15. Safarastian, Arshak, Kurds and Kurdistan (Londra, 1948)
16. Van Bruinessen, Martin, Ağa, Şeyh ve Devlet, (İstanbul, 2003)
Merwanî Devleti
Ubeydullah bin Bahtişu ile Amid emiri Sadeddin’i gösteren bir minyatür (11. Yüzyıl - BL)
Harput taki Kürt aşiretlerinden Dostkî’lere mensup Ebu Abdullah Şa Baz Bin Dostik tarafından 981 yılında Meya Farqin’de (Diyarbekir-Sîlwan) kurulan Merwanî Kürt Devleti’nin varlığına, 1085***8242;te Selçuklu Emîri Melikşah tarafından son verildi.
990 yılında Hamdanîlerle yapılan bir savaşta Baz ölünce, yerine yeğeni, Merwan’ın oğlu Ali Hasan geçti. Babasına atfen, devlet Merwanî olarak adlandırıldı. Devletin egemenlik alanı kısa bir sürede gelişti. Güneyde Cudî eteklerinden başlayıp Cizre ve Hasankeyf’e, batıda Harput, kuzeyde Malazgirt ve doğuda Hakkâri’ye kadar uzandı. Çoğu tarihçiye göre, Merwanîlerin zenginliğine göz koyan Melikşah, devletin hükümdarlarından Nasır Nizam El-Dewle’ye memleketi paylaşma teklifinde bulundu; fakat bu teklif reddedilince, Melikşah veziri Fahrüldevle yönetiminde büyük bir ordu göndererek Diyarbakır ve Silvan’ı ele geçirirerek hazinedeki 1 milyon altına el koydu. Mervanî ailesini de Bağdat’ın kuzeyinde bulunan Harbe köyüne sürgüne gönderdi.
11. Yüzyıla ait elyazmada batılı bir seyyahın Merwanî’leri konu alan yazısı ve Emir Ebu Nasr’ı gösteren resim
Merwanîler döneminde Kurdistan’da birçok cami, medrese, kervansaray, köprü, hamam, su kanalı yapıldı. Meyafarqîn bu dönemde büyük bir ticaret merkezi haline geldi. Emir Ebu Nasr döneminde kültürel ve edebî çalışmalara önem verildi. Devlete sığınan şairler ve bilim adamları himaye edildi. Bu nedenle El Dela, Tihamî, Ebu Riza, Siman El Hotaci gibi birçok yerli ve yabancı şair, şiirlerinde Emir Ebu Nasr’dan övgü ile söz ederler.
Botan’da Bir Kürdistan Hükümeti
1880'lerde İstanbul'da bulunan Bedirxanîlerin önde gelenleri toplu halde. Oturanlar (soldan sağa): Emin Ali Bey, Ali Şamil Paşa, Bahri Bey. Ayaktakiler (soldan sağa): Murat Remzi Bey, Hasan Bedirxan, Mikdat Mithat Bedirxan ve Kamil Bedirxan.
1803 yılında Cizre’de dünyaya gelen Bedirxan Bey, 18 yaşında (1821) Botan Emirliği’nin başına geçti. Bedirxan Bey çok genç yaşta olmasına rağmen, çevredeki Kürt beylerine iktidarını kabul ettirdi. Osmanlıya asker ve vergi vermeyi reddetti ve bağımsız bir ordu kurup kendi emirliğinin içerisine yeni topraklar katarak genişlemeyi sürdürdü. Kısa bir süre içerisinde Bitlis, hakkari,Muş, Van ve Kars Kürt beyleriyle ittifak sağlayarak Osmanlı eğemenliğine karşı Peymana Pîroz’u (Kutsal Anlaşma) gerçekleştirdi.
Bu birliğe Doğu Kurdistan’ın en büyük Kürt beyliği olan Erdelan Beyliği’ni de dahil ederek, aşiretlerden ortak bir ekip kurdu ve kaleleri gözden geçirip yeni kaleler inşaa etti. Kurulan ordunun askerî gücü arttırılarak, Cizre’de biri barut diğeri tüfek üreten iki atölye kurdu. Yerli uzmanların yetişmesi ve modern savaş taktiklerini öğrenmeleri için Avrupa’ya öğrenciler gönderdi. Ermeni ve Asurilerle antlaşmalar imzalarak onların güçlerini yanına aldı ve Kürtler için gayri müslimlerle evlenmeyi serbest bıraktı. Osmanlı’nın aldığı vergiden çok daha az bir oranla vergi aldığı için halkın sempatisini topladı böylece civar halkların topraklarını da beyliğine kattı. En büyük inin Karadeniz ile Van Gölünü tıpkı yine o zaman yapımı konuşulan Süveyş gibi bir kanalla birleştirerek denizlere açılmak olduğu söylen Bedirxan Bey, ticaretin gelişmesini sağlamak için Van Gölü’nde deniz taşımacılığını geliştirdi ve modern gemi inşa tekniklerini öğrenmeleri için de 140 öğrenciyi İngiltere’ye gönderdi.
Nihayet 1842 yılında bağımsızlık ilan eden Bedirxan Bey, Cizre’yi başkent yaptı Kurdistan bayrağı çekildi. Kürt liderler, Kurdistan hükümetini koruyacaklarına ve Bedirxan Bey’i destekleyeceklerine dair and içtiler. Süreç, Kürt coğrafyasının Osmanlı’dan ayrılması doğrultusunda gelişiyordu. Bu da İstanbul’un yanı sıra bölge üzerindeki çıkar dengelerini sarsacağı için Avrupa devletlerini ürkütüyordu. Batılı misyonerlerin teşvikiyle, Asuriler, Bedirxan Bey ile olan anlaşmalarını bozarak ona olan desteğini geri çektiler. Bu noktadan hareketle, batılı devletlerin sultan üzerindeki baskıları, Osmanlı yöneticilerini Bedirxan Bey’e karşı harekete geçmeye teşvik etti. Mereşal Hafız Paşa, görüşmeler yoluyla Bedirxan Bey’in Osmanlı hakimiyetini tanımasını sağlamakla görevlendirildi. Ne var ki Bedirxan Bey görüşmeleri kabul etmedi ve ne yapıldıysa sultandan gelen teklifleri reddederek Kurdistan’ın bağımsızlığını vurguladı. Tarih, 6 Haziran 1847yi gösterdiğinde Osmanlı ordusu üç koldan başkente saldırıya geçtiler. Harput, Urfa, Diyarbekir, Erzurum, Bağdat ve Musul bölgelerinde bulunan askeri güçler de bu taarruza katıldılar. Osmanlıların sayıca üstünlüğüne rağmen Bedirxan Bey’in kuvvetleri ilk çarpışmada üstünlük elde ettiler. Fakat Bedirxan Bey’in yeğeni ve önemli komutanlarından Yezdan Şer’in esir düşmesi neticesinde gizli cephanelerin yerleri ortaya çıkmış ve silah fabrikası Osmanlılarca ele geçirilmişti. Bu arada Kars, Van ve Muş’ta da Kürt aşiretleriyle Osmanlı askerleri arasında küçük çaplı çatışmalar meydana geliyordu. Bir sonraki çatışmada Kürt beylerinin yardıma geç ulaşması sonucu Bedirxan Bey, kendi birliğiyle Eruh Kalesi’ne çekilmek zorunda kaldı. Osmanlıların kale kuşatması görüşmelere zemin hazırladı 27 Temmuz 1847de Bedirxan Bey, hiçbir askerine dokunulmaması şartıyla teslim oldu. Bedirxan Bey ve ailesi önce İstanbul’a daha sonra da Girit adasına sürgüne gönderildi. Aşırı nemden dolayı hastalanan Bedirxan Bey, Kürdistan’da ölmek istediğini sultana bildirdiyse de bu isteği kabul görülmedi ve Şam’a sürüldü. Son yıllarını burada yaşayan Bedirxan Bey, 1868'de burada öldü.
Eyyûbî Kürt Devleti
Muhteşem Kral olarak bilinen Selahadinê Eyyûbî tarafından Mayıs 1175te kurulan imparatorluk, Selahaddin’in 4 Mart 1193 yılında ölmesi üzerine parçalanmaya başladı.
1137 yılında doğan ve Kürt Revvadî aşiretine mensup Selahaddin çok iyi bir dinî ve askerî eğitim aldı, 1165 yılında Mısır’a vezir seçildi. Yönetimin çeşitli kademelerine yakın akrabalarını yerleştirerek sağlam bir yapı oluşturdu. Fransız ve Bizansların müşterek saldırılarını başarıyla bertaraf eden ve onlar karşısında zaferler elde eden bu komutan, İslam dünyasında kendisine büyük sempati duyulan, tam anlamıyla güçlü bir vezir ve önder durumuna geldi.
Nâşîr salahaddin
Yusuf ibni Eyyub. Bu gelişmelerden sonra Musul’a girerek, Atabekleri ortadan kaldırdı ve ülkesinin sınırlarını Fırat’a kadar genişletti. Sırasıyla kuzey Kurdistan’daki küçük beylikleri ve Kürt aşiretlerini topraklarına katarak kuzeyde Ermenistan’a kadar ilerledi. Kendisine doğuda Dicle’yi sınır alan Eyyûbî İmparatorluğu güneyde Yemen’e, batıda ise Tunus’a kadar uzanıyordu. 1187de Kudûs’ü Hıristiyanların elinden aldı. Merhameti ve adaletiyle Hıristiyanların takdirini kazanan Selahaddin’in bu zaferi İslam dünyasında ona duyulan saygıyı daha da arttırdı ve ölümsüz bir hükümdar yaptı.
Eyyubîler döneminde pek çok Kürt yazar, şair, filozof ve aydın yetişti. İzzeddin Ali, Mecdeddin Ebu Saadet, İbnul Esir el Cizirî bunlardan birkaçıdır.
Bûwêyhan Kürt Devleti
934 yılın Elî Hesen ve kardeşleri Hûsên ile Ehmed tarafından Güneydoğu Kurdistan’da kurulan Bûwyehan Kürt Devleti’ne (Büveyhoğulları, Buyids, Bowyiyun, ***1570;***1604; ***1576;***1608;***1740;***1607;,) Selçuklu emîri Tuğrul Bey tarafından 1050de son verildi. Babaları Buwê Bavê Şûce’den dolayı bu devlete Bûwêyhan adı verilen devlet Şiilik mezhebinin merkezlerinden biri olan devletin kurucuları Şahênşah adıyla bilinmektedirler.
Deylem dağlarında yaşayan bir Kürt aşireti olan Bercenkiaver’e mensup bu kardeşler, kısa bir süre içinde devletin egemenlik alanını güneyde İsfahan ve Şiraz’a, kuzeyde ise Hamedan ve Hazar Denizi’ne kadar genişlettiler. Abbasi halifesi, Ebu Mansur Muhammed El Qahir Billah devletin kısa süre içerisinde büyümesi üzerine bu devletin egemenliğini tanımak zorunda kaldı. Nitekim ilerleyen zamanlarda halifeliğin merkezi Bağdat da Kürt eğemenliğine girdi. 1062de devlet yönetiminde Şahbankara Kürt aşiretinden Lorî Fedlawî’lerin (1156-1424 yılları arasında kurulan Fedlawî Kürt Devleti’nin atalarıdırlar) de söz sahibi olması yönetim biçimi olarak üçlü bir bölgelendirmeyi uygun gören Bûwêyhanlar Deylem, Rey ve Güney Kürdistan merkezli bir yapı kurdular.
Sürekli iç ve dış çatışmalarla uğraştığı için sınırları değiştiği için kültür ve sanatın pek gelişmediği bu devlette savaş kültürü ve silahlanma gelişmişti. Yalnız, Adud üd-Dewle Fana Xusrew’in hükümdarlığı sırasında pek çok cami, hastane, imarathane, yol ve kuyu yapıldı.
Bûweyhanlar sırasıyla şu hükümdarlar tarafından yönetildi.
Ali kurê Buwê (’Imad ed-Dewle) 934-949
Fana Xusrew (’Adud ad-Dewle) 949-983
Şêrzil kurê Fana Xusrew (Şeref ed-Dewle) 983-989
Merzuban kurê Fana Xusrew (Semsam ed-Dewle) 989-998
Fêroz kurê Fana Xusrew (Baha’ ed-Dewle) 998-1012
Bavê Şûce kurê Fêroz (Sultan ed-Dewle) 1012-1024
Bavê Kelcar Merzuban kurê Şûce (Imad el-Din) 1024-1048
Xusrew Fêroz kurê Merzuban (Ebu Nasr el-Melîk el-Rehîm) 1048-1055
Fulad Sultan b. Marzuban (Abu Mansur) 1055-1062
Gorîyan Devleti
Kürt Goran aşiretinden Seyfeddîn Surî, tarafından 1148 yılında kuzeydoğu İran’da kurulan Gor Devleti, Harzemşahlar tarafından 1214'te başkent Firuzkuk’un ele geçirilmesi sonucu yıkıldı. 1148 yılına kadar Selçuklu devletine bağlı bir beylik olan Gorîler Seyfeddîn’in beyliğin başına geçmesiyle birlikte bu tarihte bağımsızlık ilan ettiler.
Sûri, kısa bir süre içerisinde devletinin sınırlarını genişletti. Bağımsızlığından kısa bir süre sonra Gazne’ye bir sefer düzenleyerek burayı fethetti ve Kürt topraklarına kattı. Fakat büyük fetihten bir yıl sonra Gazneli Behram Şah bir ordu toplayarak Gazne’yi geri aldı ve Seyfeddîn Surî’yi işkenceyle öldürdü. Bunun üzerine Seyfeddîn’in kardeşi Eledîn Hûsên, bir intikam saldırısıyla Gazneyi tekrar aldı ve sultanları dahil bütün Gazne halkını kılıçtan geçirdi. Gazne’yi de ateşe vererek yaktı. Bu olaydan sonra kendisine “dünyayı yakan” anlamında Şewater Şah adı verildi. Kendisinden sonra gelen Gor hükümdarı Gıyasuddin Goran, Selçuklu ve Oğuzlarla sürekli çatışma halini şiddetlendirererek 1173'te büyük bir hareket başlattı ve kademeli olarak Gazne, Herat, Multan, Uccah, Siudi, Esaver, Debut ve Lahor şehrini ele aldı ve Gazneli Sultan Mahmud Hanedanlığı’ndan artakalan büyük-küçük bir çok beyliği ortadan kaldırarak, kardeşi Muhammed Gorî’yi (Muizzeddin), Gaznelilerin varisi ilan etti. Muhammed Gorî, 1192'de Kuzey Hindistan ve Bengal’i fethetederek Kudbeddîn Aybeg adlı Türkmen komutanını Delhi’ye genel vali tayin etti. Giyasuddin’in 1202'de, kardeşi Muizzeddin Muhammed Gorî’nin ise 1206'da Türk suikastçiler tarafından öldürülmesi sonucu devlet zayıfladı ve hanedanlık parçalandı. Hanedanlığı devralan Gıyaseddîn Mahmud’un da 1212'de öldürülmesinden sonra yerine geçen oğlu Bahauddîn yoğun saldırılara fazla direnemedi, sonrasında da bir türlü istikrar sağlanamadı ve 1214'te Gor Devleti, başkentin düşmesi sonucu ortadan kaldırıldı.
Hükümdar Giyasuddin’in Herat’ta yaptırdığı Eşler Camii, İslam mimarîsinde bir devrim niteliğindeydi ve mimaride yeniliğin başlangıcı oldu. Yine Delhi’deki mimari yapılar ihtişamıyla göz kamaştırır niteliktedir. Kültür ve sanat yatırımları daha çok mimarî üzerinde gelişen Gorlar’ın döneminde Kürtçe’nin Hawramî olarak da bilinen Gorî lehçesi önem kazandı ve bir çok şair, filozof ve bilim adamı yetişti.
Gurîler sırasıyla şu hükümdarlar tarafından yönetildi.
İzzeddin Hüseyin (1100-1146)
SeyfeddinSuri (1146-1149)
Birinci BehaeddinSam (1149-1149)
Alaeddin Hüseyin (1149-1161)
Seyfeddin Muhammed (1161-1163)
Gıyaseddin Muhammed (1163-1203)
Muizzeddin Muhammed (1203-1206)
GıyaseddinMahmud (1206-1212)
İkinci BehaeddinSam (1212-1213)
AlaeddinAtsız (1213-1214)
AlaeddinMuhammed (1214)
Bamiyan ve Tuharistan’daki Kürt merkezinde de Gurîlerin ikinci bir eyaleti bulunmaktaydı. Bu eyaleti vali statüsünde sırasıyla aşağıdaki isimler yönetmiştir.
Fahreddin Mes’ud (1145-1163)
Şemseddin Muhammed (1163-1192)
Behaeddin Sam (1192-1206)
Celaleddin Ali (1206-1215)
Hamdanî Devleti
Merkezi Güney Kürdistan olan Büyük Hamdanî Kürt Devleti (***1581;***1605;***1583;***1575;***1606;***1610;***1608;***1606; – Hamdanid), 890 yılında Abbasi Halifeliğine bağlı olarak Musul ve Halep çevresinde Hamdan kurê Hamdûn tarafından kuruldu. Önceleri küçük bir egemenlik alanına sahip olan emîrlik, 906 yılında topraklarına Musul, 914 yılındaysa Bağdat’ı kattı. Halifenin desteğiyle kısa sürede egemenlik alanları gelişti ve sırasıyla Halep, Mardin, Cizre, Diyarbekir ve Kerkük’e sahip oldular. Sırasıyla, Hamdan kurê Hamdûn (868-874), Husêyn kurê Hamdan (895-916), Evdillah kurê Hamdan (906-929), Nasir ed-Dewle (929-967), Edîd ed-Dewla (967-980), Bavê Tahir İbrahim kurê El Hesen (989-997), Bavê Evdillah el-Husêyn kurê el-Hesen (989-997) tarafından yönetilen ülke taht anlaşmazlıkları sonucu 945 yılında yönetimini ikiye ayırdıysa da devlet, daha çok Halep merkezli yaşamaya devam etti.
Seyf El Dewle tarafından 945 yılında Halep’teki merkezînden yönetilmeye başlayan devlet aynı yıl Bizans Kralı Romanas’la Ruha’da (Urfa) yaptığı savaşı kazanınca Suriye ve Yukarı Mezopotamya’nın büyük bir bölümüne egemen oldu. Kısa sürede sınırları genişlemesine rağmen Büveyhilerle sürekli olarak çatışma halinde bulunan devlet ilerleyen zamanlarda Arapların da saldırısına uğramaya başladı. Merwanîlerin tarih sahnesine çıkmasıyla bölgedeki etkinliği giderek zayıflamaya başlayan devlet Harput’ta bulunan Kürt aşiretleriyle düştüğü anlaşmazlık sonrası topraklarının büyük bir bölümünü yine Kürtlere kaptırdı ve 1004'te Arap Ukalî Devleti tarafından ortadan kaldırıldı. Halep merkezlî yöneticileri sırasıyla, Sayf el-Dewle (945-967), Saad el-Dewle (967-991), Said el-Dewle (991-1002), Bavê Hasan Elîyê kurê Said (1002-1004) ve Ebul Ma’ali Şerif (1004-1004) olan devletin sınırları içerisinde El Mutanabi, Ebu Farizê Mala ve El Ferabî gibi önemli şair ve bilim adamları yetişti.
Şeddadî Devleti
Şeddadî Devleti, Kürt Revvadî aşiretinden (Selahaddinê Eyyûbî de bu aşirettendir) Muhammed Şeddad tarafından kuruldu. Bu devletin merkezi ilk kurulduğunda Dubeyl Divin’di fakat daha sonra Gence başkent yapılmıştır. Egemenlik alanı Ravvadî aşiretinin yönetimindeki Arran (Güneyde Aras ile kuzeyde Kura ırmakları arasında kalan yer) bölgesi, Nahçîwan, Gence, Berba, Dubeyl ve Beylekan bölgelerinden oluşuyordu. Şeddadî Devleti, 1072'de Anî ve Gence olmak üzere ikiye ayrıldı, 1164'te ise Selçuk kralı Melikşah tarafından ortadan kaldırıldı.
Şeddadi Kürt Devleti’nde sırasıyla şu isimler hükümdarlık etmişti: Ebûlhhesen Elî Leşkerî (971-978), Merzûbanê Mihemed (978-985), Fazlê Mihemed (985-1031), Ebûlfethê Musayê Fazl (1031-1034), Ebulhesan Eli Leşkeri II (1034-1049), Emuşirevanê Leşkerî (1049 – 3 ay), Ebûlsiwar Şawûrê Fazl (1049-1067), Fazlê Şawûr (1067-1073), Fazlê Fazl (1073-1088)
Kürtçe il ve ilçe isimleri
İbrahim Sediyani'nin “Adını Arayan Coğrafya” adlı kitapta yer alan Kurdistan'daki il ve ilçeler:
Agırî: Ağrı
Amed, Diyarbekr: Diyarbakır
Çêwlîk: Bingöl
Çolamerg: Hakkari
Dilûk: Gaziantep
Erdêhan: Ardahan
Erzingan: Erzincan
Élih: Batman
Gırgumm: Kahramanmaraş
Dersim: Tunceli
Kalikala: Erzurum
Meledî: Malatya
Mezra: Elâzığ
Mêrdîn: Mardin
Mıj: Muş
Qerıs: Kars
Reşqelas: Iğdır
Riha: Şanlıurfa
Sebaset: Sivas
Semsur, Pîrrîn: Adıyaman
Sêhrt: Siirt
Şehr-i Nûh: Şırnak
Tuşba: Van
Zûlqarneyn: Bitlis
AGIRÍ (AĞRI) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Avkevır: Taşlıçay
Bazîd: Doğubeyazıt
Dûtax: Tutak
Gihadin: Diyadin
Pıtnos: Patnos
Xemur: Hamur
Zêdkan: Eleşkirt
AMED (DİYARBAKIR) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Bısmıl: Bismil
Çêrmûk: Çermik
Çînar: Çınar
Çûngûş: Çüngüş
Eglê: Eğil
Erğenê: Ergani
Hezro: Hazro
Hênê: Hani
Karaz: Kocaköy
Lıcê: Lice
Miya Farqin: Silvan
Pasur: Kulp
Piran: Dicle
ÇÉWLÍK (BİNGÖL) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Azapêrt: Adaklı
Boğlan: Solhan
Çermeyêndırîd: Yedisu
Dara Hênê: Genç
Gêğî: Kiğı
Kaniya Reş: Karlıova
Xorhol: Yayladere
ÇOLAMERG (HAKKARİ) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Çêle: Çukurca
Gever: Yüksekova
Şemzinan: Şemdinli
DİLÚK (GAZİANTEP) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Alêban: Şehitkâmil
Belqıs: Nizip
Cebel-i Nûr: Nurdağı
Çinçin: Yavuzeli
Ereban: Araban
Gılgameş: Karkamış
İslahiye: Islahiye
Mezmaxor: Şahinbey
Tılbişar: Oğuzeli
ERDÉHAN (ARDAHAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Dûgûr: Posof
Merdinık: Göle
Qur’â: Damal
Xanak: Hanak
Zurzuna: Çıldır
ERZİNGAN (ERZİNCAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Cımîn: Üzümlü
Egin: Kemaliye
Gercan: Refahiye
Kemax: Kemah
Mama Xatun: Tercan
Mans: Çayırlı
Nahalê Zelal: İliç
Umtizî: Otlukbeli
ÉLÍH (BATMAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Qûbin: Beşiri
Kercowsê: Gercüş
Hesenkehf: Hasankeyf
Hezo: Kozluk
Qabilcewaz: Sason
GIRGÚMM (KAHRAMANMARAŞ) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Andiran: Andırın
Avşîn: Afşin
Bazarcixa Nûh: Pazarcık
Cela: Ekinözü
Cırîd: Çağlayancerit
Eblistan: Elbistan
Kukusî: Göksun
Kûrdoğli: Türkoğlu
Nûrheqq: Nurhak
KALAN (TUNCELİ) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Facixe: Ovacık
Hazanis: Hozat
Kislê: Nazımiye
Malkışî: Çemişgezek
Mêzger: Mazgirt
Pêrtax: Pertek
Pilemoriye: Pülümür
KALİKALA (ERZURUM) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Avnik: Köprüköy
Azord: Uzundere
Bardîz: Şenkaya
Eşqala Gêğîyê: Aşkale
Éspîr: İspir
Gogsîya Alemdaran: Karayazı
İd: Narman
Karêza Jor: Ilıca
Nûrgâh: Pazaryolu
Oltisi: Oltu
Oxlê: Çat
Pasinan: Pasinler
Qela Tortum: Tortum
Qere Şıvan: Karaçoban
Qotaris: Olur
Tekmana Şeqşeqê: Tekman
Xinus: Hınıs
Xoresan: Horasan
MELEDÍ (MALATYA) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Argan: Akçadağ
Çırmik: Yeşilyurt
Fethiye: Yazıhan
Hekimxan: Hekimhan
Keferdiz: Doğanyol
Meledîya Kevn: Battalgazi
Mestıkana Jêr: Kale
Muhacir: Doğanşehir
Mutmur: Arapkir
Şiro: Pötürge
Tahir: Arguvan
Tiranda: Darende
Tirsekan: Kuluncak
MEZRA (ELÂZIĞ) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Bazkil: Baskil
Dep: Karakoçan
Egina Jêr: Ağın
Gûla Hazar: Sivrice
Gûleman: Alacakaya
Keban: Keban
Madena Erğenê: Maden
Miyalan: Arıcak
Palo: Palu
Qowançiyan: Kovancılar
MÉRDÍN (MARDİN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Derika Çiyayê Mazi: Derik
Kerboran: Dargeçit
Koser: Kızıltepe
Mehsert: Ömerli
Midyad û Êstil: Midyat
Nûseybin: Nusaybin
Reşmıl: Yeşilli
Stewrê: Savur
Şemrex: Mazıdağ
MIJ (MUŞ) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Beranik: Korkut
Dêrxas: Hasköy
Gûmgûm: Varto
Mılazgir: Malazgirt
Xorxor: Bulanık
QERIS (KARS) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Cilawuz: Susuz
Dûgûr: Digor
Kağezman: Kağızman
Selim: Selim
Şurê Gel: Akyaka
Zaruşad: Arpaçay
Zerqamiş: Sarıkamış
REŞQELAS (IĞDIR) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Başko: Aralık
Qulp: Tuzluca
Têşberun: Karakoyunlu
RÍHA (ŞANLIURFA) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Bêrecûk: Birecik
Cûrnê Reş: Hilvan
Gırê Sor: Siverek
Heweng: Bozova
Herran: Harran, Altınbaşak
Kaniya Ğezalan: Akçakale
Pirsus: Süruç
Serê Kani: Ceylanpınar
Tıl Muzin: Viranşehir
Xalfeti: Halfeti
SEBASET (SİVAS) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Aranga: Kangal
Axvanis: Gölova
Dolık: Şarkışla
Endires: Suşehri
Ezbider: Akıncılar
Gimmerek: Gemerek
Mişaz: Koyulhisar
Norxan: Yıldızeli
Tecer: Ulaş
Tefrike: Divriği
Tıl Garimo: Gürün
Tonus: Altınyayla
Tozanî: Doğanşar
Ûmraniye: İmranlı
Xafıka Sebaset: Hafik
Zara: Zara
SEMSUR (ADIYAMAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Aldûş: Gerger
Beheştî: Besni
Çêlıkan: Çelikan
Kolik: Kâhta
Serê Golan: Gölbaşı
Sıncık: Sincik
Şemizad: Samsat, Yenisamsat
Tût: Tut
SÉHRT (SİİRT) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Berwarî: Pervari
Dih: Eruh
Mısrîye: Kurtalan
Tillo: Aydınlar
Xana Hewêl: Baykan
Xizxêr: Şirvan
ŞEHR-İ NÚH (ŞIRNAK) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Basa: Güçlükonak
Cezire Botan: Cizre
Elk: Beytuşşebap
Gırigê Amo: Silopi
Hezex: İdil
Qilaban: Uludere
TUŞBA (VAN) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
Mûks: Bahçesaray
Elbax: Başkale
Ebex: Çaldıran
Şâh: Çatak
Artemetan: Edremit
Erdiş: Erciş
Westan: Gevaş
Xawa Sor: Gürpınar
Bêgırî: Muradiye
Taşrumî: Özalp
Mahmudîye: Saray
ZÚLQARNEYN (BİTLİS) İLİNE BAĞLI İLÇELER:
El Cewaz: Adilcevaz
Mirtax: Mutki
Norşîn: Güroymak
Tûx: Tatvan
Xelat: Ahlat
Xezan: Hizan
Köyler

■ Vılo, Bırbılık, Derereş, Yoşo, Xır, Serçır ve Sa olmak üzere toplam 7 mezradan oluşur. Mezarlıkları Sürega ve Vılo'dadır. seyithan

■ 1975 depreminde yıkılan Zirext ve Qilêdar köylerinden hayatta kalanlar için yeni kurulmuş bir yerleşimdir. SN

■ Kürtçe ismi Korxê olan bu köyün tarihi ismi Kirxiler'e dayanmaktadır. Kirxi'ler Nirbular'ın müttefikleri olup esasında Mitanni'lerin bir parçası idiler. Asur kaynaklarında isimleri geçmektedir. Nêribij

Erm: P'is
■ 1978'de PKK'nın ilk kez kurulduğu köydür. SN

■ Asur kayıtlarında Upumu/Ubbumu, 4. yüzyıl tarihçisi Theophylaktos Simokatta'da Afum Kalesi (Aphoumôn Kástron) adıyla geçen yerdir. (Hübschmann 307.) Depremde tamamen yıkılarak terkedildi. SN

■ 20. yy başında Ermeni yerleşimi.
■ 20. yy başında Ermenilerle meskûn olan köyde Surp Tovmas, Surp Sarkis, Surp Agop, Surp Toros, Surp Şmavon kiliseleri mevcuttu. SN

■ Ben Lice'nin Gürbeyli köyünde doğdum. Gürbeyli'nin eski ismi 'Şeyhan' olarak geçiyor. Oysa ki Kürtçe ismi Şéxan'dır. Bozulmuş bir Kürtçe ile Şeyhan olarak kayda geçmiştir. Bunu düzeltmek istedim. Şiyar

■ 20. yy başında Süryani yerleşimi.
■ 20. yy ortalarına dek sadece bu köyde ve komşu Anşa köyünde konuşulan Doğu Arami lehçesi (Mlahso) akademik incelemelere konu olmuştur. Bu dili konuşan son kişi olan İbrahim Hanna 1998'de Suriye'de ölmüştür. ■ Süryani kaynaklarına göre köyün adı Süryanice Melho (`tuz`) sözcüğünden gelir. Ancak yöredeki pek çok Hıristiyan köyünde olduğu gibi Türkçe veya Kürtçe kökenli olabilir.SN

K2011: Entax
■ 20. yy başında Ermeni yerleşimi.
■ 12. ve 13. yy'larda Artuklu beyleri egemenliğinde sancak beyliği idi. SN

■ Mezraları: Hamzabey (Hemza), Sezer (Sizêrîn), Güney (Antîkan), Merkez (Sûnzêre), Kum (Kum), Sara (Diyarsawe). ■ KÖyün eski sakinleri 'Acem' adı verilen İran Kürtleridir. Sonradan Irak'tan gelen Kürtler yerleştirilmiştir. SN

■ Zaza yerleşimi
■ Kıpçaklar veya Kıpçaklıkla bir bağı olmayan Zaza köyüdür. Daha önce Ermenilerin yaşadığı rivayet edilmektedir. ■ Mezraları: Kolan (Qolan), Hasan (Hesenan), Uzundere (Newala dirêj), Dingilhava (Dingilhewa). SN

■ Yaka, Şehmus, Derince, Gözelek, Sevimli, Gelberi, Çotuk olmak üzere 7 mezrası vardır. SN
■ © 04.02.1860 Bicar kazasına Yusuf Efendi'nin müdür olarak tayinideyar heyran

■ 1989'da Kıpçak köyünden ayrıldı; köy muhtarının kızının adı olan Zümrüt adı verildi. SN